Arnavutluk uluslararası terörizmi desteklemede ABD’nin partneri mi?

Arnavutluk uluslararası terörizmi desteklemede ABD’nin partneri mi?
John Bolton, John McCain ve Rudy Giuliani gibi hepsi Halkın Mücahitleri Örgütü'nü destekleyen kişiler tarafından emir verilen Arnavut hükümeti nihayetinde Arnavutluk'taki Şii ve Sufi kurumlara da saldırmaya başladı. 22 Mart 2018'de antiterör polisi Dünya Bektaşi Merkezi tarafından Tiran'da organize edilen Nevruz bayramı programını akamete uğrattı.

 

 

Olsi Jazexhi

 

 

Global Research

 

 

22 Mart 2018'de New York eski belediye başkanı ve Başkan Trump'un danışmanı Rudy Giuliaini Tiran'daydı. Kendisi Arnavutluk'un başkentine Halkın Mücahitleri Örgütünün lideri Meryem Recevi tarafından, 2013'ten beri Arnavutluk'ta ağırlanan İranlı cihatçı örgütle birlikte Nevruz Bayramını kutlamak için davet edildi. Halkın Mücahitleri tarafından gizlice organize edilen bu toplantıda, Giuliani Arnavutluk'ta ağırlanan yaklaşık 3 bin İranlı radikale desteğini gösterdi. Giuliaini konuşmasında Halkın Mücahitlerini İran hükümetine karşı savaşlarının devamı konusunda cesaretlendirdi ve Tahran'da rejim değişikliği çağrısı yaptı.

 

Halkın Mücahitlerinin toplantısına üç Arnavut politikacı da katıldı. Bunların ilki şimdiki Arnavutluk hükümetinde Diaspora Bakanı olan Pandeli Majko idi. Majko CIA'in Doğu Avrupa'dan gizlice adam kaçırdığı ve Arnavutluk'u adam kaçırma ve işkence için kullandığı dönemde İçişleri Bakanı olarak hizmet veriyordu.  Majko CIA ile işbirliğini veya Arnavutluk'taki gizli hapishanelerin varlığını hiçbir zaman inkar etmedi ve hatta yasadışı adam kaçırmaları ve işkenceyi savunup CIA'in işkence  odalarına karşı olanları eleştirdi.

 

İkinci politikacı Arnavutluk'tan Afganistan'a yönelik silah ticareti ile Gerdec patlamaları ve buradaki ölümlerle suçlanan, gözden düşmüş eski Savunma Bakanı Fatmir Mediu idi. 26 Arnavut'un öldüğü, yüzlercesinin yaralandığı ve iki binden fazla evin zarar gördüğü Gerdec patlaması Fatmir Mediu ve Amerikan paralı askerlerin/müteahhitlerin eski Arnavut mühimmatlarının yeniymiş gibi Afganistan'a satılması operasyonunun bir parçasıydı.

 

Üçüncü politikacı Arnavutluk'un adı kötüye çıkmış ve şimdilerde Arnavut mafyası olarak bilinen Habilaj kardeşlerle muhtemel bağlantıları sebebiyle hakkında soruşturma yürütelen İçişleri Bakanı Saimir Tahiri'nin (2013-2017) yardımcısı Elona Gjebrea idi.

 

Giuliani, Halkın Mücahitleri'ne Amerika Birleşik Devletleri ve Arnavutluk hükümetinin onları İran'ın tek geleceği olarak gördüğünü ve şu an ihtiyaç duyulan şeyin rejim değişikliği olduğunu söyledi. Edi Rama hükümetinin Diaspora Bakanı Pandeli Majko, Giuliani'nin iddialarını destekledi ve Halkın Mücahitleri'ne hayalinin onlarla birlikte Tahran'a dönmek olduğunu anlattı. Elona Gjebrea ve Fatmir Mediu da aynısını yaptılar. Halkın Mücahitleri'ni İran'da rejim değişikliği için şiddet kullanma görevinde desteklediler. Rudi Giuliani değişiklik işaretlerinin Washington'a ulaştığını söyleyerek Halkın Mücahitlerini teşvik edip cesaretlendirdi.  Onların şiddetli bir destekçesi olan John Bolton  Başkan Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olacak ve İran'da bir rejim değişikliği istiyor.

 

Giuliani'nin İran'a karşı tehditleri geçtiğimiz aylarda Arnavutluk ve Kosova'daki İranlı ve Müslümanlara ait enstitülere yönelik geniş çaplı teftiş ve saldırılar ile gerçeğe dönüştürüldü. İsrailliler de İran'ın Balkanlardaki etkisine dair müteyakkız haldeler. İran'ın hiçbir Balkan ülkesi ile  bir problemi olmasa bile, İsrailliler Arnavut partnerlerine İran ve İran'a ait kurumları hedef almaları için talimat veriyor. Halkın Mücahitlerinin Arnavutluk'a ulaşmasıyla birlikte İran ve Şii karşıtı histeri halka daha da mal edildi.  Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in vekil ordusu olarak iş gören Halkın Mücahitleri İran'ın Arnavutluk'ta çok etkin olduğunu ve ajanları vasıtasıyla kendilerinin İran'da bir rejim değişikliği için yürüttükleri savaşı gözden düşürmek için çalıştığını ileri sürüyor. Yakın zaman evvel Halkın Mücahitleri İranlı kuruluşları ve İran'ın Tiran elçiliğini karalamak için bir dizi saldırı başlattı. Tahran'daki bilimsel bir konferansa katılan Arnavutluk eski cumhurbaşkanı Rexhep Mejdani başkanlığındaki bir grup entelektüele, Tahran tarafından kendilerini gözden düşürmek için yürütülen bir komplonun parçası olmak suçlamasıyla 15 Mart 2108'de saldırdılar. Arnavutluk'ta birçok üyesi kendilerini terk eden Halkın Mücahitleri, örgütü terk edenlere İran ajanı olduklarını söyleyip hakaret etti ve yine suikast düzenlemekle tehdit etti. Savaşlar sebebiyle mülteci durumuna düşenlere yardım eden UNCHR Halkın Mücahitleri Örgütü'nün yanında yer aldı ve örgütü terk edenlere finansal destekte bulunmayı reddederek, onlardan şayet maddi yardım istiyorlarsa kamplara geri dönmelerini istedi. Yerel Arnavut televizyonu örgütü terk edenlerin, örgüt tarafından nasıl suistimal  ve esir edilip radikalleştirildiklerine dair iddialarını yayımladığında, Halkın Mücahitleri Arnavut medyasına İran tarafından satın alındıklarını söyleyerek saldırdı.

 

Yakın tarihli bir polis raporunda örgütün kendisini terk eden eski üyelerine suikast düzenleyebileceği ileri sürülse de, Arnavut hükümeti Halkın Mücahitleri Örgütü'nün Arnavut entelektüellere, medyaya ve örgütü terk edenlere yönelik tehditleri karşısında sessiz kaldı. Arnavut hükümeti ve mahkemeleri herhangi bir Arnavut Selefi Müslümanı şayet onlar Suriye'de rejim değişikliği çağrısı yapar veya IŞİD'i överse hapse göndermek için tetikte beklerken, Arnavutluk ceza kanunu bu tür çağrıları dört yıldan yedi yıla kadar hapis ile cezalandırıyor olsa bile, Halkın Mücahitleri'ne ve onları destekleyip İran'da rejim değişişikliği çağrısı yapan  Arnavut veya Amerikalı politikacılara karşı herhangi bir eyleme geçmedi. Arnavut hükümeti ve mahkemeleri örgütü terk eden üyelerini suikastla tehdit eden örgüt üyelerine karşı bile bir şey yapmadı. 

 

John Bolton, John McCain ve Rudy Giuliani gibi hepsi Halkın Mücahitleri Örgütü'nü destekleyen kişiler tarafından emir verilen Arnavut hükümeti nihayetinde Arnavutluk'taki Şii ve Sufi kurumlara da saldırmaya başladı. 22 Mart 2018'de antiterör polisi Dünya Bektaşi Merkezi tarafından Tiran'da organize edilen Nevruz bayramı programını akamete uğrattı. Liberal Müslüman sufi mezhebin merasimi antiterör polisinin Büyük Sufi Tekkesi'nde Nevruz'u kutlayan emekli iki İranlı gazeteci ile bir Irak-Almanya vatandaşını göz altına almasıyla alt üst oldu. Davetliler Bektaşilerin en büyük dervişi Baba Mondi tarafından resmi olarak davet edilmişlerdi. Buna rağmen Halkın Mücahitleri tarafından İranlıların etkisi ve onlara karşı komplo teorileri içeren bir şikayet  notu alan antiterör polisi Bektaşi bayramını izleyen bu iki İranlı gazeteciyi göz altına aldı ve  7 saat boyunca sorguya çekti. Gazeteciler daha sonra serbest bırakılsa bile, bu olay Bektaşi toplumunu ve Arnavutluk'ta kültürel faaliyet gösteren İranlı sivil toplum kuruluşlarını sarstı.

 

Halkın Mücahitlerinin yerel Müslüman topluluklara, akademisyen ve entelektüllere, gazetecilere ve medyaya yönelik olarak başlayan bu saldırısı Arnavut kamuoyunu şok etti. Şimdiye kadar onlar, Irak'tan sürülmelerinin ardından Amerika Birleşik Devletlerinin Arnavutluk'a boşaltmak istediği bazı yabancı terörist artığı olan Mücahitler olarak görülmekteydi. Ne var ki, yakın zaman önce yaşanan medya ve polis saldıları Arnavut halkına Mücahitlerin sadece İran için değil Arnavutluk için de bir tehdit olduğunu gösteriyor.  Diğer taraftan, Rudy Giuliani, John Bolton ve John McCain  gibi Amerika Birleşik Devletleri senatörlerinden gelen, Arnavutluk'ta üslenen Mücahitlere yönelik, İran'a gidip cihat başlatmaya dair çağrılar birçok Arnavut'u endişelendiriyor ve üzüyor. Bir çok Arnavut şunu soruyor: Eğer Amerika Mücahitleri İran'a karşı savaştırmak istiyorsa niçin onları Arnavutluk yerine Amerika'da ağırlamıyor? Arnavut halkının İran ile bir problemi yok ve hiç olmadı. Niçin Amerikan hükümeti Arnavutluk'a şantaj yapıyor ve onu bir diğer Ortadoğu ülkesine karşı, gelecek terörist savaşında fırlatma rampası olarak kullanıyor? Amerikan hükümeti için Suudilerin Balkanlardaki Müslüman gençleri radikalleştirmesi ve onları Suriye'ye cihada göndermesi yeterli değil miydi ki, şimdi yeni bir cihad hazırlıyor ve Balkan Müslümanları tekrar bunun bedelini ödüyor?

 

Bay Rudy Giuliani! Bay John Bolton! Lütfen mücahitlerinizi Amerika'ya götürür müsünüz? Orada her ne isterseniz yapabilirsiniz! Biz sizin için bir başka Ortadoğu ülkesine karşı savaşmak istemiyoruz. Bizi rahat bırakın lütfen!

 

 

Çeviri: Gürkan Biçen

 

www.medyasafak.net