ÖZEL: “Dezful” füzesinin on önemli özelliği / İran’ın nokta atışlı füzeleri İsrail’e ulaşıyor

ÖZEL: “Dezful” füzesinin on önemli özelliği / İran’ın nokta atışlı füzeleri İsrail’e ulaşıyor
Bu füzeler, Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü’ne bağlı kişilerin terör örgütü IŞİD’in bazı liderlerinin söz konusu binalarda bulunduğunu teyit etmelerinden sadece birkaç dakika sonra ateşlendi ve tahminen on dakikadan daha az bir sürede hedefe ulaştı. Elde edilen istihbarata göre aralarında bazı kilit isimlerin de olduğu 170’ten fazla terörist, “Kadir gecesi” adı verilen bu operasyonda öldürüldü.

 

 

mashreghnews.ir

 

 

Nokta atışlı Fatih-110 füze ailesinin verimli ağacı hala meyvelerini veriyor. Bunun son ürünü de 1000 kilometrelik orta menzilli Dezful adlı füze. İslam Devrimi'nin 40. yıldönümünde tanıtılan bu füze, katı yakıtlı bir füzedir ve menzili dikkate alındığında orta menzilli füze kategorisi içinde yer alıyor.

 

Bu özelliği ile de daha eski füzeleri alandan çıkarıyor. Dezful füzesinin tanıtımıyla birlikte ilk defa füzelerin üretildiği yer altındaki fabrikalardan birinin son montaj bölümünün görüntüleri de ulusal medyada yayımlandı. Burada Hürmüz 1 ve 2 füzelerinin yanı sıra Fatih-110 füzeleri de üretiliyordu ve bu da en az Dezful ve Hürremşehr gibi modern füzeleri üreten teknolojinin elde edilmesi kadar önemliydi.

 

Fatih-110A adı verilen bu birinci nesil füzelerin başarıyla denendiği, Eylül 2002'de resmi olarak açıklandı. Savunma Bakanlığı Hava Uzay Sanayi Kurumu Başkanlığı o dönemde bu füze projesinde katı kompozit yakıt ileri teknolojisine adım atıldığını açıklamıştı ve bu füzelerde modern yönlendirme ve kontrol sistemlerinin başarıyla denenmesi, bu projenin önemli kazanımları arasındaydı. O, ayrıca bu füzelerin hedeflerine isabeti konusundaki hassasiyetine dikkat çekerek şöyle demişti: Büyük bir güvenle söyleyebiliriz ki Fatih-110A füzeleri dünyanın en hassas isabete sahip karadan karaya füzesidir. İşte bu durum Fatih-110 füzelerinin başından beri İran'daki füzeler arsında en hassas isabete sahip füze sayılmasına neden olmuştu.

 

 

Nereden başladık?

 

Bu füze düşüncesi, kısa menzilli ve katı yakıtlı silah sahibi olmak için Şehit Muhammed Tehrani Mukaddem tarafından Zilzal roketleriyle Tunder-69 füzesinin birleşimi olarak sunuldu. Zilzal, katı yakıtlı ve bazı örneklerinde 200 kilometre menzilli bir roket olarak birkaç yüz kilogram savaş başlığı taşıma kapasitesiyle hassas ve hızlı füze ihtiyacını karşılama konusunda uygun bir modeldi.

 

Öte yandan Tunder-69 füzeleri menzil bakımından Zilzal'den daha kısa olsa da çeşitli yönlendirme sistemlerine ve kontrol düzeyinden seyir sonuna kadar belirlenen koordinatlara ulaşmak için hareket hatalarının düzeltilmesine imkân verdiğinden dolayı yüksek isabet hassasiyetine sahipti.

  

Yukarıdaki füzede bulunan bu kabiliyetler, çeşitli sorunlara rağmen dışarıdan hazırlanmaya sebep olmuştu. Ancak Tunder-69 ilk itmede katı yakıta, asli itmede ise sıvı yakıta sahipti; bundan dolayı Scud ve Şehab gibi sıvı yakıtlı karadan karaya füzelerin sorunlarına sahipti. Bu yüzden onun hassasiyet ve yönlendirme kabiliyetlerinin katı yakıtlı bir rokette birleştirilmesi, arzulanan sistemlere ulaşma konusunda umut vericiydi.

 

Fatih-110'un menzilleri ilk nesli 200 kilometre, ikinci nesli 250 kilometre, üçüncü ve dördüncü nesilleri ise 300 kilometre olarak belirlendi. Fatih-110 füzelerinin üçüncü ve dördüncü nesillerinin farkları, hassasiyetlerindeki ve isabet oranlarındaki, füzenin ömrünün uzunluğundaki artış, konuşlandırma ve fırlatmaya hazırlık süresindeki kısalık, fırlatma öncesi deneme süresindeki kısalık ve fırlatıcıdan fırlatma mahalline çıkıştaki sürat gibi şeylerdi.

 

 

Fatih'ten Hürmüz ve Zülfikar'a

 

Fatih-110'un muhtelif nesilleri ve gemilere karşı geliştirilmiş örnekleri, onlardan Halic-i Fars adını taşıyan ve aynı şekilde gemilere ve radarlara karşı Hürmüz-1 ve Hürmüz-2 adlı füzeler -ki bunların üçü de 300 kilometre menzile sahiptir- yapılandırma (konfigürasyon) bakımından tamamen Fatih-110'a benzerdir. Bu füzelerin savaş başlığı, çeşitli örneklere göre 450 ila 650 kilogram, nihai sürati Halic-i Fars füzesi için 3 mach, diğer örnekler için 5 mach ve isabetteki hata payı ise 5 metreden az olarak açıklanmıştır.  

 

Fatih-110 füzelerinin uçuş süresi, maksimum mesafede yaklaşık 5 dakika olarak hesaplanmıştır ve bu süredeki füze atışı, operasyonun fark edilse bile düşmana karşı müdahale için çok az bir fırsat tanıyor. Bununla birlikte füzelerin boyutlarının ve fırlatıcılarının küçük olması sebebiyle fırlatmadan önce bunların fark edilmesi ihtimali son derece düşüktür.

 

Dördüncü neslin 2011 yılında tanıtılmasından birkaç yıl sonra, bir sonraki nesil Fatih-313 adıyla 2015'te tanıtıldı ve bunun menzili de 500 kilometreye yükseltilmişti. Bu füze, önceki örneklere göre sonundaki denge kanatlarında küçük farklılıklara sahipti. Fatih-313'ün tanıtımı sırasında açıklandığına göre bu füzelerde gövde mimarisine ilaveten gelişmiş nesillerde ileri itmede kompozit katı yakıt ayrıca kontrol ve güdüm sistemleri ve daha yeni navigasyon sitemleri kullanılmıştır. Bunun da nokta vuruşu düzeyinde hedefe isabet kabiliyeti kazandırdığı yapılan denemelerde ispat edilmiştir.

 

Bir yıl sonra Kutsal Savunma Haftası'nda, katı yakıtlı kısa menzilli taktik füze alanında bir sıçrama yapıldı ve Zülfikar adlı füze tanıtıldı. Bu füzenin taktik düzeyde tasarlanmasına rağmen stratejik etkilere sahip olduğu sonradan anlaşıldı. Bu füze 700 kilometre menzile ve 579 kilogram savaş başlığına sahip olarak tanıtıldı. Bu füzenin 25 Eylül 2016'da yayımlanan görüntüleri şunu gösterdi ki Zülfikar, deneme aşamalarını sessiz sedasız tamamlamış ve Devrim Muhafızları Ordusu Hava Uzay Komutanlığının emrine verilmişti.

 

2018 yazında termal görüntüleme tarayıcısıyla Fatih-i Mubin adlı yeni nesil bir füzenin tanıtımı yapıldı. Çeşitli yönleriyle mukayese edildiğinde bu füzenin Fatih-110 füzesinin son nesline benzer bir menzile yani 300 kilometre menzile sahip olduğu anlaşılıyor. Bu füzede yeni ve gelişmiş bir tarayıcı kullanılmıştır ve bu da Fatih-i Mubin'i gece, gündüz, her türlü hava şartlarında ve hem karada hem de denizde hedefini bulma konusunda güçlü kılmaktadır. Bunun tanıtımının yapıldığı dönemde Savunma Bakanı, Zülfikar gibi füzelerde de bulunan bu gelişmiş tarayıcının kabiliyetlerine değinmişti.

 

Ülkenin en yeni füze ürünü olan ve Zülfikar füzesinin geliştirilmesiyle elde edilen Dezful füzesi de 7 Şubat 2019'da tanıtıldı. Aslında bu iki füzeyi bir nesil olarak kategori etme ve bu ikisinin zahiri özelliklerini ve Fatih-110 ailesi ile olan farklılıklarını teyit etmek mümkündür. Fatih ailesinin tüm füzeleri ve onun yeni nesilleri olan Zülfikar ve Dezful, hedefe isabet ettiği son ana kadar kontrol edilme kabiliyetine sahiptir.

 

 

Dezful füzesinin en önemli teknik ve operasyonel özellikleri

 

Fatih-110 dördüncü nesil füzesinin görüntüleri ile “Yüce Peygamber” tatbikatlarında ateşlenen Zülfikar ve Dezful füzeleri karşılaştırıldığında yeni füzelerin nispeten uzun ve enli olduğu görülüyor. Zülfikar füzesine dair yayımlanan bilgilere göre bu füzenin uzunluğu 10.3 metre, genişliği 68 santimetredir. Böylece Fatih-110 füzesinde sırasıyla yüzde 17 ve yüzde 11 daha fazlalık olduğu görülüyor.

 

Görüldüğü kadarıyla Dezful'daki gövde çapı, Zülfikar'a benzer şekilde korunmuş; ama füzenin uzunluğu ona kıyasla biraz artmıştır. Bu uzunluk artışı özellikle de savaş başlığı kısmında açıkça görülmektedir. Dezful'un gövde kısmındaki uzunluk artışının itmedeki katı yakıt sarfiyatını arttırdığı açıktır.

 

4620 kilogramlık Zülfikar, Fatih-110'a göre yaklaşık yüzde 39 daha ağırdır. Dezful ve Zülfikar'ın Fatih nesillerine kıyasla uzunlukla birlikte yönlendirme parçalarının dizaynındaki farklılıkları da görülmektedir. Bir diğer önemli nokta da Zülfikar ve Dezful'un burunlarındaki değişikliktir. İnternette füze teknolojileri ile ilgili muteber kaynaklara bakıldığında şu görülmektedir ki bu şekil, füzelerin hızının süpersonik (sesten 5 kat daha hızlı) olması durumunda bu süratlerde üretim hararetini azaltmak için eğik uçlu burun sistemi kullanılır. Bu da füzeye daha az hararet intikal etmesini sağlar. Ayrıca bu tasarımda hararetin etkisiyle yok olan maddeler kullanılır ve böylece alt kısımlar sağlam kalır. Zülfikar ve Dezful füzelerine ilişkin fotoğraflar bu konuyu teyit etmektedir.

 

Buna benzer bir tarzda, Zülfikar ve Dezful füzelerinin kontrol kanatlarında da Fatih-110'a kıyasla değişiklikler yapıldığı görülüyor. Diğer önemli bir nokta da füzeyi istikrarlı hale getiren kanatlar, gövdeden ayrılmadan öncesine kadar Dezful'un Zülfikar'a göre bütünüyle daha yüksek bir sürat kazandığını gösteriyor.

 

Dolayısıyla Zülfikar ve Dezful füzelerinin hızları, saniyede 1.5 kilometre (yaklaşık olarak sesten 5 kat hızlı) hıza sahip olan Fatih-110 füzelerinin eski nesillerinden daha fazladır. Tabi Zülfikar füzelerinden daha uzun menzilde ve Fatih-110'dan çok fazla olmayan bir menzilde düşmanın karşılık verme fırsatını elinden alması önemli bir konudur. Dezful, geleneksel tekli fırlatıcıya ilaveten muhtemelen Zülfikar için geliştirilen dört yönlü ikili fırlatıcıları da kullanacaktır.

 

 

Dezful'un muhataplarına önemli mesajı gelişmiş başlığı

 

Zülfikar ve Dezful füzelerinin kısa ve orta menzilli diğer füzelerin kabiliyetlerinden bir farkı da savaş başlığının onlardan ayrılmasıdır. Aslında bu iki füze, bu açıdan orta ve uzun menzilli balistik füzelere benzer şekilde çalışıyor. Bu durum saldırının nihai aşamasında gövdenin savaş başlığına bağlantısının isabet hatası ve füze menzili üzerindeki olumsuz etkilerini azaltır, füzenin izlenme imkânını ve düşman hava savunma füzelerinin savaş başlığına isabet ihtimalini azaltır.

 

Televizyondan yayımlanan görüntülerde Zülfikar füzelerinin hata payı, 10 metreden daha az olarak açıklandı. Bu da füzenin hassas mekânlar, radarlar vs. gibi hedeflere yönelik kullanılmasına imkân veriyor. 

 

İran'da üretilen Zülfikar'dan daha uzun menzilli füzelerin birkaç metrelik hata payıyla nokta vuruşlu bir dikkate sahip oldukları dikkate alındığında doğal olarak Dezful füzelerinin de nokta vuruş kabiliyetine ve muhtemelen 10 metreden daha iyi isabet yeteneğine sahip olduğu söylenebilir.

 

Zülfikar füzesinin çalışmasına ilişkin yayımlanan grafiksel görüntülerden anlaşıldığına göre savaş başlığı kısmı gövdeden ayrıldıktan sonra ayırıcı bir iticiden de yararlanıyor. Gerçi resmi kaynaklar, Zülfikar'la ilgili olarak henüz böyle bir kabiliyet açıklamadı; ancak böylesi bir yeteneğin bulunması halinde Zülfikar'ın daha gelişmiş bir modeli olan Dezful'da da bu kabiliyet kesinlikle mevcuttur.

 

Zülfikar ile Dezful'un dış görünüşteki farklarından biri, Dezful'un savaş başlığının ön kısmının şeklindeki farklılığıdır. Dezful füzesinin savaş başlığı kısmı Zülfikar'ınkinden biraz daha gergindir. Bunun sebeplerinden biri dinamik istikrar meselesiyle ilgili olabilir. Devrim Muhafızları Hava Uzay Kuvvetleri Komutanının ifadesiyle Dezful ve Zülfikar'da aynı miktarda patlayıcı madde bulunmakla birlikte yeni füze (Dezful) yeni ve daha gelişmiş patlayıcı madde kullandığı için tahrip gücü Zülfikar'ınkinden iki kat daha fazladır.

 

Dezful füzesi konusundaki bir başka husus da gövdesinde kullanılan boyanın türüdür. Görüntülerde montajı yapılmakta olan füzelerin birinde Batılıların modern uçaklarında kullandıkları türden radar dalgalarını emen gri bir renk kullanıldığı görülmektedir. Bu tahminin doğru olması durumunda Dezful füzesinin radar yansıması bu tür bir renk kullanılarak azaltılmış ve onun düşman hava savunma sistemleri tarafından fark edilme ihtimali düşürülmüştür.

 

Aynı şekilde Dezful füzesinin üretildiği fabrikaya ilişkin görüntülerden bu füzelerin montaj aşamasının çok büyük bir dikkatle yapıldığı anlaşılıyor. Zülfikar füzesinin tanıtımının üstünden bir yıl geçmeden bu füzeler, İmam Humeyni'nin kabrine ve meclise terörist saldırıda bulunan IŞİD'e karşı 18 Haziran 2017'de Devrim Muhafızları ordusu tarafından Suriye'nin Deyr ez-Zor kentindeki IŞİD mevzilerine yönelik olarak “Kadir Gecesi” adlı operasyonda kullanıldı. Yıldırım hızıyla yapılan bu operasyonda 4 tane Zülfikar, iki tane de Kıyam füzesi kullanıldı. Bu füzelerin tamamı da daha önce belirlenen hedefleri yani IŞİD unsurlarının toplanma yeri olarak kullandığı binaları tam bir isabetle vurdu.

                         

Bu saldırıyla füze operasyon gücü gösterildiği gibi İran füzelerinin yüksek isabet hassasiyeti, sahadaki işlevselliği, Zülfikar adlı yeni füzenin kullanılmaya başlandığı, nokta vuruşlu yüksek isabet hassasiyetine sahip olan Kıyam füzelerinin güdümlü savaş başlığına sahip olduğu toplu bir şekilde ispat edilmiş oldu.

 

Bu füzeler, İran'ın Kirmanşah şehrinden (Kürdistan) fırlatılmış ve 600 ila 670 kilometre mesafe kat etmişlerdi. Füzelerin öngörülen hedeflere isabetleri, insansız uçaklar tarafından canlı yayınla İran'daki Devrim Muhafızları komuta merkezine aktarılmıştı. Operasyonun tamamlanmasından sonra da bu görüntüler kamuya açık olarak yayımlandı.

 

Bu füzeler, Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü'ne bağlı kişilerin terör örgütü IŞİD'in bazı liderlerinin söz konusu binalarda bulunduğunu teyit etmelerinden sadece birkaç dakika sonra ateşlendi ve tahminen on dakikadan daha az bir sürede hedefe ulaştı. Elde edilen istihbarata göre aralarında bazı kilit isimlerin de olduğu 170'ten fazla terörist, “Kadir gecesi” adı verilen bu operasyonda öldürüldü.

 

IŞİD teröristlerine yapılan bu sert uyarıya rağmen katil ABD liderleri ve bölgedeki gerici rejimler, bu uyarıdan gerekli ibreti almadı ve 22 Eylül 2018'de Ahvaz kentinde düzenlenen bir resmigeçit törenine yeni bir kalleşçe saldırı yaptı. Bu saldırıdan yaklaşık 10 gün sonra Devrim Muhafızları Hava Uzay Kuvvetleri, füze ve insansız uçakların yer aldığı “Muharrem Darbesi” adlı karma bir operasyonla Suriye'de Fırat'ın doğusundaki terörist mevzilerini dört tane Zülfikar iki tane de Kıyam füzesi ile vurdu. Füzeler terörist liderlerin bulunduğu güçlendirilmiş binaları ve diğer hedefleri tam isabetle imha etti.

 

 

Dezful, İsrail'e ulaşıyor mu?

 

Bu iki saldırı gösterdi ki Zülfikar, hızlı ve güven verici kabiliyetiyle savaşa hazır bir füzedir, bu yönüyle de sürpriz saldırılar için bu füzeler hesaba katılabilir. Dolayısıyla Zülfikar füzelerinin tecrübesiyle ve Fatih neslinin geliştirilmiş şekli olan Dezful füzeleri de daha uzun menzildeki İran düşmanları için gizli bir mermi olacaktır.

 

1000 kilometrelik Dezful, Zülfikar'dan yaklaşık yüzde 42 daha uzun menziliyle işgal altındaki topraklardaki stratejik öneme sahip Hayfa kentini rahatlıkla vuruyor. Eğer onun menzili 1000 kilometreden biraz daha fazla olursa Tel Aviv'i de kesinlikle vurabilir. Bu füze 1118 kilometre menzile ulaştığında ise İran'ın batısından ateşlendiğinde işgal altındaki toprakların her bir noktasını vurabilir.

 

Devrim Muhafızları Hava Uzay Kuvvetleri Komutanının ifadesiyle Dezful füzeleri, 5-6 dakika içinde ateşlenmeye hazır hale geliyor. Dezful ve Zülfikar, 1000 ve 700 kilometre menzilleriyle fiilen Rusların İskender füzelerini geride bırakmıştır. İskender füzeleri, Batılıların “İranlılar bir zamanlar bu füzelerin peşindeydi; ancak kendi uzmanlarına güvenleri sayesinde Fatih-110 ve onun diğer örneklerini yaptılar” dediği füzelerdir.

 

Gelecekte, gemilere karşı optik tarayıcılı ve anti radar özelliklerine sahip Hürmüz 1 ve 2'nin füzelerindeki kabiliyetlerin Zülfikar ve Dezful füzelerinde de hayata geçirilmesi bekleniyor. Böylece 700 ve 1000 kilometre menzillere sahip gemilere karşı anti radar füzelere tanık olacağız.

 

Bunun gerçekleşmesiyle düşmanın uçak gemilerinin üstündeki hava araçları ve destroyerlerindeki seyir füzesi rampaları, İran sınırlarından 700 veya 1000 kilometre uzakta görevine başlamak zorunda kalacak bu da onların ülke içine nüfuz kabiliyetlerini azaltacak (tabi sınırdaki hava savunma sistemlerini geçtikleri varsayımıyla).

 

Bir zamanlar düşman İran'ın mukavemetini kırmak için Dezful kentine 1000 taneden fazla füze fırlatmıştı; ama bugün Dezful füzesi, İran'dan 1000 kilometre ötedeki düşmanı imha etmeye hazırdır.

 

 

 

Çeviren: Hüseyin Mahir 

 

 

www.medyasafak.net

 

          

 

https://www.mashreghnews.ir/news/936136/10-ویژگی-مهم-دزفول-از-بالک-تا-کلاهک-موشک-های-نقطه-زن-ایرانی