Tarık Ali: Hizbullah Bölgedeki En Silahlı ve En İyi Yönetilen Özgürlük Hareketi

Tarık Ali: Hizbullah Bölgedeki En Silahlı ve En İyi Yönetilen Özgürlük Hareketi
"Hizbullah Arap dünyasında uzun bir süre İsrail’e karşı gerçek anlamda bazı darbeler vuran, ilkin onları Lübnan’dan çekilmeye zorlayan ve sonra İsraillilerin Lübnan’a karşı işgallerine direnen tek gruptur."

İsrail Suriye rejimini yıkmak suretiyle Hizbullah'ı silip yok etmeyi umuyor

Orta Doğu uzmanı, aktivist ve tarihçi Tarık Ali Russia Today'e, Hizbullah İsrailliler için kızgın bir boğa gibidir ve şimdi İsrailliler Suriye rejimini tamamen zayıflatmak yoluyla onu yok etmeyi umuyorlar, dedi.
 

Russia Today: Yabancı medya geçen hafta sonu Lazkiye'deki Rus füzelerine karşı saldırının arkasında İsrail olduğunu haber verdi. İsrail için bundaki motivasyonun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
 

Tarık Ali: İsrail'in motivasyonu, her zaman olduğu gibi, İsrail'in içindeki ve dışındaki Araplara ‘bakın biz nasılız, Orta Doğu'daki istediğimiz her hedefi vurabiliriz ve hiç kimse buna karşı bir şey yapamaz' diye göstermektir. Amaç buydu. Tabii eğer Lazkiye'ye karşı bu saldırı onlar tarafından yapılmışsa ki Amerikan kaynakları onların olduğunu söylüyor ve İsrail de bunu yalanlamadı. Bunu doğrulamadılar ama yalanlamadılar da. İsrail basınındaki gayrı resmi kaynaklar, bu, Suriyeye verilen Rus anti gemi füzelerini felce uğratmak için tasarlanmış bir saldırıydı, diyorlar. Bu bir ülkenin egemenlik hakkının açık bir ihlalidir. İsrail bunu geçmişte yaptı ve halen yapıyor. Bu, hukukun üzerinde veya kendisini hukukun üzerinde kabul eden bir ülkedir ve onun Amerikalı efendisi ve Avrupalı dostları onu durdurmak için bir şey yapmayacak.
 

Russia Today: Ama şurası açık ki, İsrail'in  hiçbir ülkenin egemenliğini ihlal etme hakkı yok...
 

Tarık Ali : Elbette, hakları yok ama egemen ülkeleri işgal ettiler, kendi bölgelerinde Lübnan örneğinde uzun yıllar riske girdiler. Hizbullah İsrailliler için kızgın bir boğa gibidir. Hizbulllah sürekli saldırıyor ve İsrailliler her ne kadar denemiş olsalar da onu yok etmeye muktedir değiller. İsrailliler şimdi Suriye rejimini tamamıyla zayıflatmak veya yok etmek suretiyle bunu yapmayı umuyorlar. İsrail'in ilgisinin merkezinde olan şey Hizbullah'tır. Hizbullah Arap dünyasında uzun bir süre İsrail'e karşı gerçek anlamda  bazı darbeler vuran, ilkin onları Lübnan'dan çekilmeye zorlayan ve sonra İsraillilerin Lübnan'a karşı işgallerine direnen tek gruptur. Öyle, bu onların bunu yapmak isteme sebebidir ama bence Hizbullah bölgedeki en iyi silahlanmış ve en iyi yönetilen özgürlük hareketidir. Bu durumda onların işi öyle kolay olmayacak.
 

Russia Today:  Sizce ABD Lazkiye saldırısını daha önceden biliyor muydu?
 

Tarık Ali : Aslında, İsrail'in yaptığı her şey ABD ile koordine edilir. İsrail ordusu ile Pentagon arasında çok sıkı bağlar vardır, bu bir sır değildir; istihbarat servisleri işbirliği yapar ve birbirlerine yardım ederler. Bu durumda İsraillilerin Lazkiye'ye saldırmaya gidiyor olduklarını ABD'ye bildirdiklerinden ve ABD'nin bunu kaydettiğinden çok az şüphe duyarım. ABD devam et ve bunu yap, demiştir, bilmiyorum, kuvvetle muhtemel onlar da yaptılar. Bu, İsrail'in işlevidir ve Amerikalılar bunu durdurmaya asla teşebbüs etmediler.
 

Russia Today : İsrail'in Suriyeli isyancılara olabildiğince gerçek yardım sağlayacağını düşünüyor musunuz?
 

Tarık Ali : İsrailliler kendi gündemlerini sürdürüyorlar, onlar bunu yaparlar. Ancak Tel Aviv'deki bu insanlar kalın kafalı değiller. Biliyorlar ki, bunu yapmak suretiyle ve daha ilerisinde rejimin zayıflatılmasıyla Suriye devleti dağılabilir veya tamamen yok olur. Bu durumda, bu ülkede olanı fark etmiyor değiller ve dolaylı olarak söyledim, evet, isyancılara yardım sağlıyorlar.
 

Russia Today :  Suriyeli  birliklerinin, isyancılara ait olduğu iddia edilen  kimyasal silahları ele geçirdiğini  öğrenmek sizce bir sürpriz midir ?
 

Tarık Ali : Hayır . Doğruluğu ortaya çıkarsa ki ben öyle olup olmadığını bilmiyorum,  benim için bir süpriz olmaz. Şurası çok açık, bu isyancı liderliğin  unsurları Batı'nın askeri müdahalesi anlamında umutsuz bir tablo çizmektedir ve bunu başarmak için de bir hayli uzun yol katetmeye hazır olmaları gerekiyor. Bu sarin gazı saldırısının hemen öncesinde veya sonrasında,  Washington'a baskı yapmak için bazı Avrupa ülkelerinin medyada bunu ön sayfalarda süsleyerek haberleştirdiğini  hatırlıyorum. Olay şudur ki ; Washington'un  o zaman zaten  yapmakta olduğu şeyi  daha da ileriye gitmekten imtina ederek geri çekilmesi, onların ikna olmadığını gösterir. Ben Rus BM elçisinin  kesinlikle haklı olduğunu düşünüyorum: Batı'nın, sarin gazının Suriye devleti tarafından kullanıldığına dair en ufak bir delili bile yoktur. Bu durumda Suriyelilerin en son iddiaları doğru ise, bu gerçekten çok ciddi bir meseledir.

 

Russia Today : Bu durumda ABD  buna tepki göstermelidir.
 

Tarık Ali :  Hayır, Washington'un tepki vermesine hiç ihtiyaç yoktur.. Uluslararası diplomaside çifte standart  hakimdir ve pek az sayıda norm vardır. Bu tepkinin olması  için ABD ve Avrupa Birliği müttefiklerinin çıkarına uygun olması lazımdı, bu böyle  değil. Bunlar hiç tepki vermeyecektir. Onların  isyancılara muamele etme şekli Suriye devletininki ile aynı olmayacaktır.

Russia Today:  Bir FSA komutanı yakın  zamanda kendi safında yer alan radikaller tarafından öldürüldü, şimdi isyancıların kimyasal silah kullanmakta olduğu iddialarını duyuyoruz. Vaziyet şimdi isyancılara destek veren Batı ve ABD'nin tutumunu değiştirmesi noktasına geliyor. Öyle değil mi ?

 

Tarık Ali : Umarım öyle olur. Elbette, ABD ve İngiltere'de kamuoyunun sayısı ikna edici düzeyde yüksek olan ekseriyeti Suriye'de herhangi bir Batı müdahalesine karşı çıkmaktadır. İngiltere'de muhafazakârlar da dahil olmak üzere üst düzey politikacılar, böyle bir girişime destek vermeyeceklerini çok net bir şekilde dile getirdiler. Başkan Obama'nın karar verip vermeyeceği belli olacak ve şimdiye değin hep tereddütlü davrandı. Ben Libya modeli tarzı bir Batılı askeri müdahale ihtimalini uzak görüyorum ama bu konuda yanılmış da olabilirim.
 

Russia Today : Şimdilik Batı'nın çıkarını bir kenara koyalım. Peki ya buna Körfez Arap ülkeleri'nin açıkça dahil oldukları bir noktada Lübnan ve İran'in dahil edilmemesi gerektiğini söyleyen Suriye'nin Dostlarına ne demeli.
 

Tarık Ali : Evet, bu söylediğiniz kesinlikle doğru. Hem Suudiler hem de Katarlılar sürece dahil edilmiştir. Mısır'da, özel yarışta  favori atlarını destekleyip arka çıkmak suretiyle, diğer yandan Suriye'de, Selefi grupları ve nispeten ılımlı cihad gruplarını alenen silahlandırmak yolu ile bunu yaptılar.  Yani bunun, ABD'nin açıkça yeşil ışık yaktığı ve zaten onların onayı olmaksızın da  olayların mevcut duruma gelme ihtimalinin de pek az olduğu, dolaylı bir askeri müdahale olduğu konusunda şüphe yoktur. Ben Körfez ülkelerinin yardım için Amerikan'ın onayını aldıklarını düşünüyorum. Bu onayı almaya devam edip etmeyeceklerini de zaman içinde göreceğiz.

 

medyasafak.com