Suudiler İsrail rejimiyle ahbap oldu, resmi ilişkiler de yolda

Suudiler İsrail rejimiyle ahbap oldu, resmi ilişkiler de yolda
Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısında Cumartesi günü konuşan Suudi dışişleri bakanı Adil Cübeyr, Filistin-İsrail çatışmasına işaret ederek “Bu bölgemizdeki en uzatılmış çatışmadır ve devamını da hiçbir şey haklı kılamaz” demişti.

 

 

 

Alwaght

 

 

İsrail rejimi başbakanı Benyamin Netanyahu'nun benzer sözlerini takiben Suudi Dışişleri Bakanı bir kez daha Araplar ile İsrail arasındaki yakınlaşmayı ima etti.

 

Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısında Cumartesi günü konuşan Suudi dışişleri bakanı Adil Cübeyr, Filistin-İsrail çatışmasına işaret ederek “Bu bölgemizdeki en uzatılmış çatışmadır ve devamını da hiçbir şey haklı kılamaz” demişti.

 

Suudi Arabistan'ın İsrail ile yakınlaşma girişimleri, Suudilerin müttefiki Bahreyn'in önümüzdeki seneye kadar İsrail rejimi ile resmi ilişkiler kurma ihtimalinden bahseden haberlerle aynı döneme rastladı.

 

Buna göre Doha ve Tel Aviv hâlihazırda iş adamları, dini figürler ve hatta bakanların karşılıklı ziyaretleri için gerekli zeminin hazırlanmasıyla meşguller.

 

Bu hafta başında İsrail gazeteleri üst düzey bir hahamın Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el-Halife ile bir görüşme gerçekleştirdiğini ve kralın kendisine Arap devletlerinin İsrail'e uyguladığı boykota karşı olduğunu ve krallığının vatandaşlarının işgal edilmiş Filistin topraklarını ziyaret etmesine izin vermeyi planladığını söylediğini aktarmıştı.

 

Bu sene başında ise İsrail rejimi ulaştırma bakanı Suudi Arabistan kralı Selman'dan başbakanları Benyamin Netanyahu'yu tam kapsamlı diplomatik ilişkiler tesis etmek amacıyla Riyad'a davet etmesini rica etmişti.

 

Herzliya Konferansında konuşan Yisrael Katz de “İran'ın karşısında olmak” şeklinde tanımladığı ortak çıkarlarına işaret ederek “Kral Selman'ın yeni atanan veliaht prens Muhammed bin Selman'ı Tel Aviv'e yollamasını” istemişti.

 

Öte yandan Netanyahu bu aybaşında İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki işbirliğinin hiçbir dönemde bu kadar yakın olmadığını söylemişti.

 

 

El Cübeyr'in Tel Aviv ziyareti ve AIPAC bağları

 

Ayrıca geçen sene Suudi dışişleri bakanının beraberindeki üst düzey bir Suudi istihbarat görevlisi eşliğinde görüşmelerde bulunmak amacıyla Tel Aviv'e gizli bir ziyaret yaptığı yönünde haberler çıkmıştı.

 

2007'den 2015'e kadar ABD'deki Suudi büyükelçisi olarak görev yapan El Cübeyr'in Amerikan merkezli Siyonist lobi kuruluşu AIPAC ile yakın ilişkiler kurduğu ve bu rabıtasının halen devam ettiği de söyleniyor.

 

Siyonist medya kaynakları El Cübeyr'in bu ziyaretinin devamı olarak ismini vermedikleri bir Suudi prensin Arap-İsrail barış sürecini tekrar başlatmak amacıyla bu ay başında İsrail'e gizli bir ziyarette bulunduğunu yazmış, İsrail radyosu “Suudi Kraliyet ailesinden bir prens geçen günlerde ülkemize gizli bir ziyarette bulunarak üst düzey İsrailli yetkililerle bölgesel barışı ilerletmeye dönük fikir alışverişinde bulundu” haberini vermişti.

 

Suudi müttefikleri olan Mısır ve Ürdün -ikisi de 1979 ve 1994 yıllarında sırayla İsrail rejimiyle anlaşma imzalamıştı- Tel Aviv ile resmi ilişkisi olan tek Arap ülkeleri.

 

 

Bahreyn resmi Suud-İsrail ilişkilerinin kurulması için havayı kokluyor

 

Öte yandan Suudi himayesindeki Bahreyn rejimi ile İsrail arasında resmi ilişkiler kurmaya dönük çabalar da Riyad'ın onayı ve yakın koordinasyonu ile hâlihazırda sürdürülüyor. Suudiler Bahreyn'i kullanarak İsrail rejimi ile kurulacak resmi bağların kamuoyunda yaratacağı tepkiyi ölçmeyi ve kendileri bu hareketi Bahreyn'i takip ederek yapmayı planlıyorlar.

 

İsrail rejimi ile Fars Körfezi monarşileri arasında resmi ilişki kurmak ABD Başkanı Donald Trump tarafından teşvik ediliyor ve geçtiğimiz Mayıs ayında Riyad'ı ziyaret edip ardından doğrudan Tel Aviv'e uçması bunun gerçekleştirilmesine dönüktü.

 

 

Bin Selman İsrail karşıtı zihniyeti değiştirmek istiyor

 

Bu arada Twitter fenomeni Müçtehit de geçen hafta “Suudi veliahtı prens Muhammed bin Selman Krallığı Batılılaştırmaya ve halkının İsrail karşısındaki zihniyetini değiştirmeye uğraşıyor” yorumunda bulundu.

 

Suudi Arabistan'daki egemen hanedan içerisinden yazdığına inanılan hesapta şöyle deniliyor: “Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan ve Bahreyn arasındaki anlaşma bizim umduğumuzdan daha geniş kapsamlı. Trump'a yakın İsrail ve Amerikan teşekkülleri de bunun içinde.”

 

“Plan hazır; Mısır ve Umman hariç tüm Körfez ülkeleri dahil olmak üzere güvenlik, medya, kültür, eğitim ve dinle ilgili merkezlerin birleştirilmesine dayanıyor.”

 

Müçtehide göre plan “Medya, güvenlik, İslami hareketler, eğitim ve dini kurumlar ile ilgili çalışmalarda bulunacak kadroların sağlayıcısı olan Mısır'da çizildi.”

 

Müçtehit bu planın “İsrail ile tam ve ebedi bir normalleşmenin Mısır ve Körfez ülkelerindeki politik, kültürel, eğitimsel, finansal ve dini etkilerini karşılamaya dönük olduğunu” kaydetti.

 

www.medyasafak.net