Nijerya Şii Hareketine karşı Suudi - İsrail komplosu

Nijerya Şii Hareketine karşı Suudi - İsrail komplosu
Nijerya’da 1994 yılından önce sayıları 5000’den az olan Şii nüfus, geçtiğimiz 15 yıl zarfında 7 milyonu aşmıştır. Geçmişte Şeyh Zekzeki'ye yakın olan Allame Şeyh Necah El-Tai gibi bazı kişiler ise, Nijeryalı Şiilerin sayısının 20 milyonu aştığını söylüyor.

 

 

 

Alwaght 

 

 

Nijerya Ordusu tarafından ülkedeki Şiilere yönelik uygulanan şiddetli baskı kampanyası, dünya hükümetleri ve uluslararası insan hakları örgütlerinin gözü önünde günden güne tırmandırılıyor. Nijerya Yüksek Mahkemesi, Şii lider Şeyh İbrahim Zekzeki'ye yönelik suçlamaları 2016 yılında düşürmüş olmasına rağmen, Nijerya hükümeti ve ordusu kararı uygulamayı reddediyor. 

 

Bu arada, geçtiğimiz hafta Nijerya Başsavcısı Dayo Apata'nun İslami Hareket hakkındaki açıklaması önemli bir gelişme olarak değerlendirildi. Başsavcı, Abuja'daki federal mahkemenin, hükümetin Nijerya'daki İslami Hareketi terör örgütü olarak kabul edilmesi talebini onayladığını belirtti. 

 

Nijerya hükümetinin bu uygulamasının asıl sebeplerini anlayabilmek için, Nijerya İslami Hareketinin faaliyetleri ve Batı Asya'daki diğer güçler üzerindeki rolünü irdelemeliyiz. 

 

 

İslami Hareketin Nijerya'daki faaliyetleri 

 

Nijerya İslami Hareketi 80'li yılların başlarında kültürel ve toplumsal faaliyetler yürütmek amacıyla kuruldu. Hareketin lideri olan Şeyh İbrahim Zekzeki, hareketin kuruluşundan önce öğrenci faaliyetlerini sürdürürken, Nijerya Anayasasında şeriat hükümlerinin uygulanmasını isteyenlerden biriydi. 

 

Nijerya Ordusunun İslami Hareketi Nijerya Ordusunun liderine yönelik suikast düzenlemekle suçlamasına rağmen, hareket İhvanı Müslimin cemaatine benzer toplumsal ve reform faaliyetlerini sürdürmekteydi. 

 

Nijerya'da yayın yapan Daily Post gazetesi, Nijerya İslami Hareketi basın sorumlusu İbrahim Musa'nın "Şeyh İbrahim Zekzeki asla şiddet eylemlerini desteklememiştir, aksine Zakzaki'nin evi daima kriz dönemlerinde Hristiyanlar ve azınlıklar için bir sığınak olmuştu" sözlerini aktardı. 

 

İslami Hareket, Nijerya'nın dört bir yanında yaklaşık 300 civarında ilkokul ve lise açtı, Zaria kentinde de “Fodio” ismi verilen bir İslam Merkezi bulunmaktadır. Merkez, adını 18. yüzyılın reformcu din adamı Şeyh Osman Bin Fodio'dan almaktadır. Hareket ayrıca 2001 yılında şehit çocuklarının bakımı ve korunması için bir şehit vakfı kurdu. Yine aynı yıl içerisinde şehit aileleri için ücretsiz sağlık hizmetleri veren bir sağlık vakfı tesis edildi. 

 

Genel sağlık faaliyetleri arasında, kriz dönemlerinde ambulanslar ve mahallelerde dezenfekte işlemleri sağlanırken, sivillere yardım için "Zehra Vakfı" kuruldu. 

 

Ekonomi okuyan Şeyh Zekzeki, daima hükümetin yolsuzluklarını, kötü altyapıyı ve toplumsal refah durumunu eleştirdi. 250'den fazla etnik grup bulunan Nijerya'da, İslami Hareket daima etnik ve dini gruplarla birlik ve barış arayışı içindeydi. 

 

 

Nijerya hükümetinin baskıları

 

Afrika'daki tasavvuf geçmişi, bu kıta halkının özel maneviyatı ve “El-Hoca" gibi bazı gruplar arasında Ehl-i Beyt İmamları (a.s.) hakkındaki geçmiş bilgiler, Şia gibi manevi kökleri bulunan bir mezhebin büyüyerek hızla genişlemesine yol açmıştır. Nijerya'da 1994 yılından önce sayıları 5000'den az olan Şii nüfus, geçtiğimiz 15 yıl zarfında 7 milyonu aşmıştır.

 

Geçmişte Şeyh Zekzeki'ye yakın olan Allame Şeyh Necah el-Tai gibi bazı kişiler ise, Nijeryalı Şiilerin sayısının 20 milyonu aştığını söylüyor. 

 

İslami Hareket'in faaliyet gösterdiği yıllar boyunca sürdürdüğü ilmi ve kültürel çalışmaları, Nijerya'yı üçüncü büyük Şii devleti haline getirdiği kuşku götürmez.  Bu durum, Nijerya hükümeti, Arap yönetimleri ve Siyonist rejimin Nijeryalı Şiilerden korkmasının en büyük sebebidir. Böylelikle Nijeryalı Şiilere yönelik baskı ve kısıtlamanın temeli atılmaya başlandı. 

 

Bu baskılar Suudi Arabistan'a yakınlığıyla bilinen Muhammed Buhari'nin gelişiyle tırmanışa geçti. Mart ayında “Boko Haram” karşıtı kampanya adı altında seçimin tekrar kazanılmasının ardından, Şii İslami Hareketine yönelik baskılar artırıldı. 

 

Nijerya'da manevi liderin ve çok sayıda Şii vatandaşın tutuklanmasına rağmen, bu yönetimin korkuları hala son bulmuş değil. Şii Hareketinin terörist olarak ilan edilmesi de, Nijerya'daki tüm Şiileri yok etme gayretlerinin bir parçasıdır. 

 

 

Nijerya'daki Şii Hareketin terör örgütü olarak kabul edilmesinin yansımaları

 

Nijerya hükümeti, Şiilerin Şeyh Zekzeki'nin tutuklanması üzerine başlattığı barışçıl protesto yürüyüşlerine şiddet ile karşılık verdikten sonra, İslami Hareketin terör örgütü olarak kabul edilmesini istedi. 

 

Nijerya mahkemesi tarafından yayınlanan karara göre, İslami Hareket Nijerya'nın tüm şehirlerinde yasaklanacak ve diğer grupların da bu hareket ile bağlantılı faaliyetlere katılmasına izin verilmeyecek. 

 

Bununla birlikte bu kararın yayınlanmasının, üç noktada İslami Hareketin popülaritesi ve etkisini artıracağını söyleyebiliriz.

 

1- Mahkeme kararı, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin (1976) dini özgürlüğün inkâr edilemez bir hak olduğunu vurgulayan dördüncü maddesine aykırıdır.

 

Sözleşmenin 18. ve 28. maddeleri de din ve mezhep özgürlüklerini vurgulamaktadır. Bundan dolayı Nijerya hükümetinin bu uygulaması, uluslararası standartlar ile çelişmektedir. Bu durum, insan hakları örgütlerinin Nijerya hükümetine baskı yapması ile sonuçlanacaktır. 

 

2- İslami Hareket silahsızdır ve faaliyetlerinin çoğunluğu eğitime yöneliktir. Bu kararın, baskı için yeni bir gerekçesi yoktur. İslami Hareketin eğitim faaliyetlerini artırması doğaldır. 

 

3- Boko Haram gibi gerçek terör örgütlerinin şiddeti ve hükümetin buna itiraz etmemesi, küresel kamuoyunu dini açıdan uygun bir alternatif olarak İslami Harekete yönelmeye götürecektir. 

 

Bu bağlamda haftalık yayın yapan Der Spiegel, Temmuz sonunda Boko Haram gibi bir terör örgütünün varlığına rağmen Nijerya İslami Hareketinin baskıya uğramasını şaşkınlıkla karşıladığını yazmıştı.. 

 

 

Çev. Merve Gök

 

 

Medya Şafak