Netanyahu Putin’den yardım istedi / İsrail yeni bir savaşa hazır değil

Netanyahu Putin’den yardım istedi / İsrail yeni bir savaşa hazır değil
İsrail kendisini iki süper gücün sınırlarına dayandığı yeni bir gerçeklik ile yaşamaya alıştırmalıdır, Suriye ve Lübnan gökleri de artık kendine münhasır değil. Yeni durumu ve sınırlarındaki güçleri, yani Direniş Ekseni ve Rusya’yı kabul etmenin en uygun zamanıdır.

 

 

 

Elijah J. Magnier

 

 

elijahjm.wordpress.com

 

 

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Suriye'de ev sahibi saydığı Rusya Başkanı Vladimir Putin ile görüşmek için sayfiye şehri Soçi'ye gitti. Suriye sınırları için Washington'dan alamadığı faydalı sonucu Kremlin'den devşirmeye dönük bu çabasında da başarısız oldu.

 

Bilindiği üzere her savaşta galip taraf mağluba şartlarını dayatır: İsrail Başbakanı kaybeden ata oynadı ve pek çok dünya lideri gibi Beşar Esad'ın 2012'de, Suriye'ye savaş açılmasından birkaç ay sonra düşeceğine inandı. Netanyahu Direniş Ekseninin (İran-Suriye-Hizbullah) savaşı kaybedeceğinden ve Şam'ın tekfirci aşırılıkçıların kontrolüne gireceğinden emindi. İşin doğrusu İsrail Sünni cihadistler ile müttefik olmuş değildir, bunların genel olarak Şia'ya, özelde de Hizbullah'a mezhepçi bir savaş ilan etmesi ve böylelikle de Tahran-Şam-Beyrut arasındaki hayati ikmal hattının kesileceğini İsrail'in mutlulukla ummasıydı mesele.

 

Ortadoğu'daki bu aşırılıkçı projenin başarısızlığı -IŞİD ve Nusra ya da Heyet Tahrir el Şam biçimindeki El Kaide'nin- İsrail için tehlike seviyesini artırmış oldu. İsrail Hava Kuvvetleri defalarca kez Suriye Ordusunu bombaladı ve Suriye güneyindeki El Kaide'ye, bunların sağ kalmaları ve Hizbullah ile İran'ın İsrail sınırlarına doğrudan temaslarını engelleyecek şekilde bir tampon bölge oluşturmaları umuduyla lojistik destek sundu. Dahası İsrail'in Şam havaalanında vurduğu İran silah depoları, Golan bölgesinde faal olan gruplara tahsis edilmişti. İsrail uçakları ayrıca Golan bölgesinde savaşçı toplanmasından sorumlu Hizbullah komutanı Samir Kuntar'ı Şam'da öldürdü.

 

İsrail'in bu çabaları, Şam'ın ve müttefiki Hizbullah-İran'ın Suriye'nin güneyindeki El Kaide'yi tasfiye etme çabalarına daha fazla yatırım yapma azimlerini artırdı. Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, İsrail ile cephelerinin Naqura'dan (Güney Lübnan) başlayıp işgal edilmiş Golan Tepelerine (Suriye) dek varan tek bir operasyonel saha olduğunu ilan etti.

 

İsrail'in Hizbullah-İran tehlikesine dönük korku ve endişesi gerçekçi mi? Suriye Cumhurbaşkanı pek çok kez tüm Suriye topraklarını kurtarmaya dönük niyetini ilan etmişti. Bununla birlikte sahadaki realite bu hedefe yakın zamanda ulaşılmasını çok zor kılabilir:

 

1. Kuzeydoğudaki Kürt kontrollü bölgede Amerikan güçleri, aralarında iki askeri havaalanı da olmak üzere 12 askeri üs kurdular. Bu durum ABD'nin Suriye'de uzun süre kalmaya niyetlendiğini gösteriyor ve yakın bir dönemde geri dönmeleri de beklenmiyor. Öte yandan Kürtler de ülkenin ABD kontrolündeki kısmında bağımsız bir devlet ya da bir federasyon talep ediyorlar. Bu durum uzlaşma yolu ya da Suriye'nin parçalanmasını engellemek için ortak zemin bulmak için Şam önünde uzun bir müzakere dönemi açacak.

 

2. Türkiye kuzeydeki güçleri destekliyor ve kendi sınırlarında Afrin'den Haseke'ye uzanacak bir Rojava devletini (ya da federasyonunu) engellemek için birkaç yerleşim bölgesini işgali altında tutuyor. Suriye'de bir tutamak elde etmek için de Suriyeli vekil güçlerden binlerce kişiyi silah altında saklıyor. Türkiye ayrıca Irak Başika'da kuvvet tutuyor ve Bağdat ile iki senedir müzakere yürütmesine rağmen bu kuvvetlerini geri çekmeyi reddediyor. Bu nedenle Esad için Ankara'nın geri çekilmesi için müzakere yürütmek kolay olmayacak.

 

3. IŞİD karşıtı savaş devam ediyor. Deyruzzur, el-Meyadin, Albu Kamal ve el Kaim gibi şehirleri kurtarmak kısa sürede kolay olmayacak, her ne kadar artık IŞİD'in kaderi mühürlenmiş ve önümüzdeki sene içerisinde sınırın iki tarafında (Suriye ve Irak) yenilecek olsa da.

 

4. El Kaide (Nusra ya da Heyet Tahrir el-Şam) kuzeydeki İdlib şehrini tamamen kontrolü altında tutuyor. Burasının Rusya-Türkiye ve İran'ın çatışmasız bölgelerine dahil edilecek dördüncü şehir olması bekleniyor. El Kaide'nin diğer isyancı Suriyeli gruplara dahil edilerek çözülmesi ya da yerinden sökülüp taşınması Türkiye'nin ciddi çabasını gerektiriyor ve bu aynı zamanda Türkiye'nin Suriye'deki etkisinin artması ya da başka bir formda da olsa El Kaide'nin varlığının devamı anlamına geliyor.

 

5. Esad ve müttefikleri önceliklerine göre çalışıyorlar: 2013 ila 2016 arasında öncelik IŞİD'i önemsememek ve Batı'dan ve bölgedeki ülkelerden finansal ve askeri yardım alan El Kaide ve Suriyeli isyancılara saldırmaktı. Esad ve başkent Şam için en büyük tehlikeyi bunlar arz ediyordu. Rusya'nın müdahalesi, çatışmadan arındırılmış bölgeler için yapılan anlaşmalar, (isyancıları ve El Kaide'yi destekleyen) Katar-Suudi Arabistan gerginliği, CIA eğitim programının ve El Kaide ve diğer isyancılara silah desteğinin durdurulmasından sonra ise öncelik IŞİD oldu. Bundan dolayı Esad'ın bugünkü acil problemi İsrail değil, ileride bir zamanda böyle olması muhtemelse bile.

 

Gerçekte Suriye'deki uzun savaş Esad'a altyapının tahribi ve insan kaybını ülkenin birliği ve aşırılıkçı ideolojilerin (IŞİD ve El Kaide) yenilgiye uğratılması uğruna kabul etmeyi -2011 yılından önce bunu kabul etmezdi- öğretti. Bu nedenle İran ve Hizbullah tarafından desteklenen Suriye Cumhurbaşkanı, işgal edilmiş Golan Tepelerini kurtarmak hedefiyle İsrail ile savaşmak için “Suriye Hizbullahı” adı verilen yeni bir grup ve benzer ideolojik motivasyonlu yapılar oluşturdu. Esad'ın da Hizbullah gibi İsrail'e saldırma inisiyatifini ele alma gibi bir planı yok. Bununla birlikte hem Esad hem de Hizbullah'ın Lübnan ve Suriye'nin işgal edilmiş topraklarını kurtarma hedefleri var ve muhtemelen bu hedeflerine ulaşmak için silahlı mücadeleyi tercih edecekler.

 

Bugün İsrail, Esad'ın Golan'dan vazgeçmeyeceğinin ve onun ve müttefiklerinin 6 yılı aşan bu savaş esnasında elde ettikleri askeri tecrübelerin İsrail için ciddi bir baş ağrısı yaratacağının, bunun karşısında savaşmak zorunda kalıp en sonunda Golan Tepelerinden vazgeçeceğinin farkında. Netanyahu'nun Putin ile anlaşmaya varmak istediği tek şey Golan üzerinde kontrol güvencesi elde etmek, bu ise Kremlin'in veremeyeceği bir garanti. Bu İsrail'in Rusya ile ABD arasında güneyde bir çatışmasız bölge anlaşmasına karşı çıkmasının da sebebi, çünkü bu İsrail'e Golan Tepelerini elinde tutma garantisi sağlamıyor ve ne de Rusya İsrail-Hizbullah çatışmasının bir parçası olabilir.

 

Netanyahu'nun Soçi ziyareti başarısız idi, zira Rusya aşağıdaki talepleri yerine getirmeyecek:

 

1. İsrail, sınırlarındaki İran varlığını sonlandırmak istiyor: Moskova, Rusya-İran stratejik ilişkisi ve enerji işbirliği nedeniyle İsrail'e yardımcı olamayacak. Dahası Rusya'nın Suriye Savaşına dahil olması Esad'ın zaferinde belirleyiciydi fakat bu durum İran ve müttefiklerinin alan hakimiyeti kuran ve şehir savaşları veren kara güçleri olmaksızın başarılamazdı.

 

2. Rusya'yı İran'ın Hizbullah'a silah yollamasını durdurmaya ikna etmek: Bunu başarması da imkânsız zira İran Esad'ı desteklemek ve ayrıca Hizbullah'a akan tedarik hattını korumak için Suriye'de büyük yatırım yaptı. Rusya ise ne İsrail'in Hizbullah silahlarını vurmasına ne de İranlıların bu silahları yollamasına karışır.

 

3. Netanyahu Rus ve İsrail Hava Kuvvetlerinin Suriye'nin güneyinde işbirliği yapmasını müzakere etti: Savaş biter bitmez (ki bu da yolda) İsrail uçaklarının Suriye göklerindeki mutat gezintilerine ihtiyaç kalmayacak.

 

Bu nedenle Direniş Ekseninin zaferi İsrail için çok olumsuz bir denge yaratarak endişeye sevk etti. IŞİD'in her şehirde yenilgiye uğratıldığı doğrudur; Suriye Ordusu, Hizbullah ve İran buraları geri almakla Tel Aviv için ciddi bir endişe yarattı. Bununla birlikte Netanyahu ne Hizbullah'a ne de Suriye'ye aşağıdaki nedenler yüzünden açık bir savaş açabilir:

 

- İç cephesi bir savaşa hazırlıklı değil.

 

- Zira Suriye Hizbullahı ve benzer gruplar Lübnan Hizbullahı ile birlikte savaşta önemli tecrübeler biriktirdiler ve bu durum onların El Kaide ve IŞİD karşısındaki süratleri ve etkilerinde apaçık şekilde görüldü.

 

- Hizbullah ayrıca gelişmeler silahlar da elde etti (bunların bir kısmını kullanmışken diğerlerini ise halen gizliyor).

 

- Ve sonuncusu, çünkü Ortadoğu'daki savaş sonuna yaklaşıyor.

 

İsrail kendisini iki süper gücün sınırlarına dayandığı yeni bir gerçeklik ile yaşamaya alıştırmalıdır, Suriye ve Lübnan gökleri de artık kendine münhasır değil. Yeni durumu ve sınırlarındaki güçleri, yani Direniş Ekseni ve Rusya'yı kabul etmenin en uygun zamanıdır.

 

 

Çeviri: Ozan K. Sarıalioğlu

 

www.medyasafak.net