"Mursi Ortadoğu’da ABD Ajandasını Hayata Geçirmeye Çalışıyor"

"Mursi Ortadoğu’da ABD Ajandasını Hayata Geçirmeye Çalışıyor"
Mursi hakkında eleştirel bir yorum...

Analist: Mursi Ortadoğu'da ABD ajandasını hayata geçirmeye çalışıyor

Press TV
 

Önde gelen bir analist Press TV'ye, Mursi'nin sınırsız iktidara sahip olma isteğinin, bölgede ABD'nin neo-liberal gündemlerini uygulamak için Mısır toplumunu yeniden şekillendirme ihtiyacından kaynaklandığını söylüyor.


Mısırlı muhalefet grupları, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin anayasa taslağı için Aralık ortasında yapmak istediği referandumu reddetti ve Salı günü daha büyük protesto gösterileri yapma çağrısında bulundu. Son gelişmeler, Mursi'nin 22 Kasım tarihinde, taslak metni hazırlayan Kurucu Meclis'in hiçbir yasal kuruluş tarafından dağıtılamayacağını ilan eden tartışmalı bir kararname yayınlamasının arkasından başlayan kitlesel protestolar eşliğinde yaşandı. Kararname, Cumhurbaşkanı'nın “devrimi korumak için her türlü karar ve önlemi” almasına izin veriyordu. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı tarafından yayınlanan “nihai ve temyiz edilemez” karar ve kanunları da içeriyordu.

Press TV, konuya daha fazla ışık tutmak için Beyrut'tan siyasal analist Cemal Vakim'le bir röportaj yaptı. Vakim'e iki konuk daha eşlik etti: Mısır'ın başkenti Kahire'den siyasal analist Said Sadık ve yine Kahire'den İslami düşünür Şakir Rızk. Aşağıda bu röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır.


Press TV: Sayın Vakim, sizce Mursi halkın basıncı nedeniyle mi geri adım attı yoksa bu temelde, olayların daha fazla ilerlemesini engellemek amacıyla ortamı yumuşatmanın mı bir yoluydu?

Vakim: Kesinlikle geri adım atmasının nedeni Mısır halkından böyle bir basınç ve muhalefet beklememesidir. Sayın Sadık'a [Kahire'den diğer konuk] kesinlikle katılıyorum; onun da durum hakkında yaptığı değerlendirmede söylediği gibi Mursi [ABD Dışişleri Bakanı] Hillary Clinton'dan yeşil ışık aldığını düşündü. Hillary Clinton'la olan zirvesinin hemen ertesi gününde anayasa deklarasyonunu ilan ettiğini hatırlayalım. Mursi bundan sonra kendisine yeşil ışık yakıldığını ve iktidarını sağlamlaştırabileceğini düşündü.
 

Tüm bunlar Amerikan ajandası temelindeydi çünkü Müslüman Kardeşler yönetimindeki Mısır, İran'ın Doğu Akdeniz'e erişmesini engellemek için farklı bir isim – Adalet ve Kalkınma Partisi – taşıyan aynı partiyle yan yana gelmeliydi. Bu, Mursi'nin hareketinin jeopolitik ve bölgesel boyutudur.




Sayın Sadık'ın değerlendirmesine bütünüyle katılıyorum çünkü Mısır halkı Sudan'la aynı kaderi paylaşma korkusu yaşıyor. Sudan, Kuzey ve Güney diye bölünerek toprağının bir kısmını kaybetmişti. Bölgede yeni bir jeopolitik harita var ve bunun Amerikan ajandasıyla yan yana gitmesi gerekiyor. Burada Mısır bu anlamda önemli bir rol oynuyor çünkü geride kalan yirmi yılda Mısır ve Suudi Arabistan İran'ı durduramıyordu, şimdi ise Müslüman Kardeşler yönetimi altındaki Mısır, AKP yönetimi altındaki Türkiye'yle ittifak kurarak, “Şii İran tehdidi” dedikleri şeye karşı bir Sünni köktenci ekseni kurabilir. Büyük resmi görmemiz gerekiyor…

Press TV: Önceki konuğun söyledikleri hakkında ne düşünüyorsunuz Sayın Vakim? Sizce bu referandum ertelenmeli midir yoksa temel olarak, bu anayasayı isteyip istemediğini görmek üzere halkın nabzını tutmak iyi mi olur?

Vakim: Ben referandumun Mısır'da daha büyük bir krize yol açacağını düşünüyorum. Mursi'nin referandumun önümüzdeki günlerde yapılması yönündeki ısrarı sınırsız iktidara sahip olmak istemesinden kaynaklanıyor, çünkü Mısır'da hayata geçirmek istediği siyasi ve ekonomik ajanda, yeni bir Ortadoğu için yeni Amerikan ajandasına uyarlamak üzere bütün Mısır toplumunun yeniden şekillendirilmesini gerektiriyor. Bu program, özelleştirmelerin önünü açacak, Mısır halkının hâlâ sahip olduğu az sayıda sosyal kazanımı daha da fazla erozyona uğratmanın önünü açacak neo-liberal bir programdır.

medyaşafak.com