Küresel Direniş Ordusu kuruluyor / Gayrimüslimler ve Arap olmayanlar da bu orduya katılmalı / Âl-i Suud rejimi devrilmelidir

Küresel Direniş Ordusu kuruluyor / Gayrimüslimler ve Arap olmayanlar da bu orduya katılmalı / Âl-i Suud rejimi devrilmelidir
Bugünlerde küresel bir direniş ordusunun kuruluşu yönünde bir harekete tanık olmaktayız. Bu orduya Küba, Venezüella, Latin Amerika ve Afrika’dan gayrimüslimler ve Arap olmayanlar da katılmalıdır. İmam Humeyni de Kudüs’ün kurtuluşu için bir ‘ezilenler partisinin’ (hizb-i mustezafân) kurulmasını istemişti.

 

 

İslami Direniş hareketi el-Nuceba'nın genel sekreter yardımcısı Hüccetülislam Yusuf Nasıri, el-Meyadin TV'nin konuğu olarak katıldığı programda önemli açıklamalarda bulundu.

 

Yusuf Nasıri seçimlerdeki hile iddialarına ilişkin olarak “bu durumun siyasetçiler arasındaki yolsuzluk ve fesadın yaygınlığını gösterdiğini” belirtti. Nasıri, “Halkın yaklaşık %60'ı seçimlere katılmayarak egemen siyasetçileri cezalandırmıştır. Biz devleti temizlemek için halka dayanan, devrimci bir hareket talep ediyoruz, zira fasit insanlar Irak'a yıkım getirirler. Bu nedenle kökleri temizlenmeli” dedi.

 

Nasıri, Nuceba'nın Amerika'nın kara listesinde yer alması hakkındaki soruyu da “Bu bizim için bir iftihardır. Biz şerefliler eksenindeyiz ve tüm dünyayı yıkıma uğratan şer ekseni karşısında büyük bir savaş içerisindeyiz” diye yanıtladı.

 

Nasıri, Irak Şiilerinin vahdet stratejisine verdiği önem hakkında ise “Biz Ehlisünnet bölgelerinin özgürleştirilmesi için 100 Şii âlimi kurban verdik, buraların kurtuluşunda tek bir Sünni âlim bile şehit olmadı. Bu durum Irak'ın tüm mezheplerinin vahdet ve uyumunun ve hakiki bir fedakârlığın göstergesidir” ifadelerini kullandı.

 

Hüccetülislam Nasıri “Ben Haşdi Şabi'nin Irak'ın asli ordusu olmasını ve fiili ordunun da Haşdi Şabi'ye katılmasını diliyorum. Zira bu grup çok kuvvetlidir ve askeri sanayimizin bazı kolları Irak savunma bakanlığının sanayisinden daha gelişmiştir” dedi.

 

Yusuf Nasıri, Direniş Ekseni hakkında da şunları söyledi:

 

“Hâlihazırda bu eksen İran merkezliğinde şekillenmiştir. Bugünlerde küresel bir direniş ordusunun kuruluşu yönünde bir harekete tanık olmaktayız. Bu orduya Küba, Venezüella, Latin Amerika ve Afrika'dan gayrimüslimler ve Arap olmayanlar da katılmalıdır.

 

İmam Humeyni de Kudüs'ün kurtuluşu için bir ‘ezilenler partisinin' (hizb-i mustezafân) kurulmasını istemişti. Filistin'in kurtuluşunun ilk adımı dünyanın tüm özgürlükçülerinin kaydolacağı küresel bir ordu teşkil edilmesidir. Nuceba da Direniş Ekseni'nin bir parçasıdır ve direnişin zaruri olduğu her sahnede yer almakla iftihar etmektedir.”

 

Irak Âlimler Birliği'nin de başkanı olan Nasıri sözlerine şöyle devam etti:

 

“Direniş Ekseni İslam İnkılabı Rehberliği ve özellikle de Devrim Muhafızları Ordusu ve tüm İslami direniş hareketlerinin katılımı ile şekillenmiştir, fakat bazı bölge devletleri bu hareketlerin faaliyetlerine engel olmaktadır. Biz kendilerini İsrail'e satmış bu rejimleri denklemin dışına atmak zorundayız. Tüm terörist grupları destekleyen Arabistan -Siyonistlerin vekil gücü olarak Yemen halkıyla savaşıyor ve bölgedeki demokratik dönüşümlere engel oluyor- Filistin'in özgürleştirilmesi önündeki en büyük engeldir.

 

Arap rejimlerinin çoğu Filistin'in özgürleştirilmesine hazır değiller, muhtemelen bunların bazılarını devirmek zorunda kalacağız. Bölgedeki sorunların kökeni Siyonistlerden de tehlikeli olan Suud hanedanıdır. Kudüs-ü Şerif'le aynı zamanda Mekke ve Medine'de de namaz kılabilmek için Arabistan rejimini devirmek zorundayız.”

 

 

www.medyasafak.net