"İran Devrimi’nin Etkisi Ortadoğu Çapında Yankılanıyor"

"İran Devrimi’nin Etkisi Ortadoğu Çapında Yankılanıyor"
Bana göre İran İslam Cumhuriyeti’nin ortaya çıkışı, Şah’ı, SAVAK’ı ve İranlı kardeşlerinin ve kız kardeşlerinin elindekileri çalan yağmacı seçkinleri alaşağı eden devrimci hareket, hâlâ Ortadoğu ve dünyanın geri kalanında yankılara sahip.

Press TV


Bir analist, İran devrimini önemli kılanın ülkenin doğal İran kültürüne yaslanarak bunu saf dine aşılaması ve modern bir devlet için ilerlemeci bir yapı oluşturması olduğunu söylüyor.


Bir grup İranlı devrimci üniversite öğrencisinin, yeni doğan İslam Cumhuriyeti yapısını yıkmak için bir muhbirlik yuvasına döndüğünü düşündükleri Büyükelçiliği ele geçirdikleri 1979 ABD Büyükelçiliği baskınının yıldönümü öncesinde değerlendirmeler yapılıyor.

Press TV, meseleyi daha fazla tartışmak üzere Onur, İnsan Hakları ve Barış Örgütü'nden Randy Short ile bir röportaj yaptı. 

Aşağıda bu röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır. 

Press TV: İran İslam Devrimi ve arkasından yaşananlar, ABD'ni bölgedeki hegemonik çıkarlarına ve emperyalist harekete karşı duran büyük bir hareket oldu. Size göre bu, son 30 yılda bölge için nasıl bir örnek teşkil etti?

Short: Bana göre İran İslam Cumhuriyeti'nin ortaya çıkışı, Şah'ı, SAVAK'ı ve İranlı kardeşlerinin ve kız kardeşlerinin elindekileri çalan yağmacı seçkinleri alaşağı eden devrimci hareket, hâlâ Ortadoğu ve dünyanın geri kalanında yankılara sahip. Bu devrim, devrimci Küba'daki benzer bir hareketten yaklaşık 20 yıl sonra gerçekleşmişti.  

İran devrimini önemli kılan, kendi doğal İran kültürüne yaslanarak bunu saf dine aşılaması ve modern bir devlet için ilerlemeci bir yapı oluşturmasıdır. Toplumun yaklaşık 35 yıl sonra, ABD'den, Büyük Britanya'dan, İsrail'den ve müttefik ülkelerden gelen tüm karşıtlığa rağmen hâlâ ayakta kalabilmesi bakımından bugün de bir örnek teşkil etmektedir.

Press TV: Evet 35 yıla yakın bir zaman geçti ve bu zaman zarfında bölge ABD karşıtı ayaklanmalara, ABD karşıtı hislerin patlamasına tanık oldu ve bütün bunlar kendi ülkelerinde ABD Büyükelçiliklerine ve konsolosluklarına yöneldi. Şimdi dünya çapında, özellikle de Müslüman dünyada insanlar ABD Büyükelçiliklerinin ve konsolosluklarının sadece muhbirliğin değil, bölgede kendi çıkarlarına karşı olan bir hareketin de sembolü olduğunu görmeye ve anlamaya başladılar. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Short: Eğer Avrupa ülkelerinin ve ABD'nin gerçek hedefi doğal kaynakları çalmak ve dost olmayan hükümetler kurmaksa, yani halka dost olmayan fakat çok uluslu şirketlere, NATO ülkelerine ve ABD'ye dost olan hükümetler kurmaksa, halklar da çıplak gerçekleri olduğu gibi görüyor demektir.

medyasafak .com