"Hizbullah 'ın İnsansız Uçağı Yeni Bir Sayfa Açtı"

"Hizbullah 'ın İnsansız Uçağı Yeni Bir Sayfa Açtı"
Press TV emekli Lübnanlı general ve Orta Doğu Çalışmaları Merkezi başkanı Hişam Cabir ile meseleyi derinlemesine konuşmak için bir röportaj gerçekleştirdi.
Hizbullah insansız hava aracı yeni bir sayfa açtı
 


Bir Orta Doğu uzmanı insansız hava aracına sahip olup İsrail hava sahasına girmek İsrail rejiminin savunma sisteminin zayıflığını göstermesi bakımından yeni bir sayfa açtı, diyor.

Bu yorum kısa bir süre önce Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın Lübnan direniş hareketinin radar sistemlerini aşarak İsrail hava sahasının derinliklerine bir insansız hava aracı gönderildiğini doğrulaması üzerine geldi.

Nasrallah Perşembe günü yaptığı bir televizyon konuşmasında, Hüseyin Eyyub kod adlı operasyonda Hizbullah’ın insansız hava aracı İsrail ve Amerika’nın gelişmiş radarlarına yakalanmaksızın yüzlerce kilometre uçarak İsrail hava sahasına girdi ve Dimona nükleer tesislerine çok yaklaştı, dedi.

Nasrallah, “Bu bizim kapasitemizin sadece bir kısmıdır”, diye vurguladı ve İsrailliler Batılı kuvvetler tarafından en son teknolojiler sağlanıyor olmasına rağmen güvenlik zafiyeti içinde olduklarını kabul ettiler, dedi.

Press TV emekli Lübnanlı general ve Orta Doğu Çalışmaları Merkezi başkanı Hişam Cabir ile meseleyi derinlemesine konuşmak için bir röportaj gerçekleştirdi.

Press TV: Bu olay hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu size neyi kanıtlıyor? Bunun arkasında kimin olduğunu düşünüyorsunuz? Bu işin arkasında kimin olduğunu düşündüğünüz sorusu ile başlayalım.

Cabir: İki üç gün evvel, bu olay vuku bulduğunda benim yorumum, eğer İsrailliler bu olay hakkında sessiz kalırlarsa bu, bu insansız hava aracı dost bir taraftan geldi anlamına gelir şeklindeydi ve ben belki Akdeniz’deki bir uçak gemisinden gelmiştir dedim ama ben aynı zamanda dedim ki, eğer İsraillilerin başka bir düşüncesi veya suçlaması yahut alternatifi varsa bunu ispatlamak zorundalar.

Ve şimdi İsrailliler geldiler ve muhtemelen hiçbir delilleri yok, bu uçak Hizbullah’tan veya İran’dan gelebilir dediler ve hatta birçok İsrailli uzman Hizbullah’ın özellikle bu zamanda böylesi bir insansız hava aracını ulaştıracak sofistike sisteme sahip olmadığını söyledi.

Biz yine de bu mesele hakkındaki bütün bilgileri, İsrailliler 2006 yılında benzer bir insansız hava aracını Akdeniz üzerinde düşürdüğünü söylediğinden, hatırlamak zorundayız. Ama o zaman…

Press TV: Hizbullah ile İsrail arasında 2006 yazında gerçekleşen savaştan mı söz ediyorsunuz?

Cabir: Evet, eğer geriye dönerseniz, Temmuz 2006’da, onlar 2005 dediler, özellikle 12 Nisan 2005, Kuzey Filistin’de insansız bir hava aracı uçuyordu, Filistin’in kuzeyindeki Celile’de…

Press TV: General Cabir, bunun neticesi olarak bir çeşit mesajın var olduğunu mu düşünüyorsunuz? Demek istediğim, Hizbullah bunu gerçekleştirdi diyelim, siz diyorsunuz ki, bunu ne siz ne de onlar doğrulamadı ama eğer onlar yapsaydı, bazı analistler onların yapabileceğine inanıyor, onların bunu yapma kapasitesi var, onların İsrail’e mesajı nedir?

Cabir: Mesaj, İsrail’in korunmadığıdır; hiçbir ayrıcalığı yok ve İsrail’in bütün savunma sistemi kırılabilir. Eğer bu gibi bir insansız hava aracı 20 – 25 dakika İsrail üzerinde uçabilirse bu son derece tehlikelidir ve çok önemlidir; bunu söyleyen ben değilim, Ehud Barak bunun çok tehlikeli bir iş olduğunu söyledi.

Press TV: Uçağın Dimona nükleer tesislerine20 kilometre mesafede uçmasının İsrail için muhtemel sonuçları nelerdir?

Cabir: Bu çok tehlikeli, Bay Ehud Barak, bu tehlikeli bir iş dedi ve ben inanıyorum ki, eğer Hizbullah böyle bir insansız hava aracını gönderme ve İsrail üzerinde uçurma kapasitesine sahipse ve 20 – 25 dakikadan evvel yakalanamayacaksa bu çok tehlikelidir ve o Dimona’ya çok yakın uçuyordu.

Eğer bu uçak bir gözcü veya casus yahut bilgi toplayan bir uçak olmasaydı, bir saldırı uçağı olsaydı, mesela patlayıcılar taşıyan bir uçak, ne yapabileceğini düşündünüz mü? Mesele budur ve İsrailliler bu konuda çok endişeliler ve eğer siz İsrailli savunma sitelerini ziyaret ederseniz onların Hizbullah’ın bu insansız hava araçlarının birçoğuna sahip olduğunu ve bunların bazılarının İran’da, diğerlerinin ise Rusya’da yapıldığını varsaydıklarını görürsünüz. Öyleyse şimdi yeni bir sayfa açıldı.

Ve biz uçak ve özellikle Hizbullah hakkında imtihan ediliyoruz, birçok gözlemci, birazcık objektif olmama izin verin, bildiğiniz gibi, başlangıçta biz dedik ki, bunu yalanlayamayız ve doğrulayamayız; Evet veya hayır demek (İsrail hava sahasına girişi doğrulamak) Hizbullah’ın işi ama biz sizin misafirinizin söz ettiği insansız hava aracının birçok çeşidine sahibiz.

Teknik olarak, bazı insansız hava araçları bir havaalanı ve uzun bir piste ihtiyaç duyarlar, İran’ın Amerikalılardan elde ettiği insansız hava aracı gibi (İran’ın zarar vermeksizin indirmeyi başardığı Amerikan casus uçağından bahsediyor. Ç.N.) ve bazı insansız hava araçları çok küçüktür, bunları uzun bir piste ihtiyaç olmaksızın uçurabiliriz ama bunların her ikisi de uydu yoluyla kontrol edilen sofistike bir kontrol sistemine ihtiyaç duyar.

Mesele, İsrail ve Amerikalıların Akdeniz üzerinde gözlerini nasıl açmadıkları veya İsrail bu insansız hava aracını kendi bölgesi üzerinde fark etmeden evvel bu gibi elektronik içeriği yakalayamadıklarıdır.

Press TV: General Cabir özellikle İsrail’in 1701 sayılı Birleşmiş Milletler kararını ihlali sürerken ve casus uçakları her gün Lübnan üzerinde uçarken, bu işin Hizbullah’ın mücadele tarzına uyduğunu düşünüyor musunuz?

Cabir: Ben İsrail’in Lübnan hava sahasını ihlalini hiçbir şartta durduracağını zannetmiyorum ama bu olay çok önemlidir, bu olan benim düşünceme göre çok tehlikelidir, bu herkese İsrail’in tam anlamıyla bir korumaya sahip olmadığını ve onu koruyacak bir kalkanın da olmadığını göstermiştir; ilkin, onlar kendilerini önümüzdeki beş yıl içinde olabilecek herhangi bir füze saldırısına karşı korumak amacıyla hazırlanıyorlar; Demir Kalkan veya her ne ise; ikincisi, bu Bay Ehud Barak’ın söylediği anlama gelir; İsrail hava sahası güvenli değildir ve daha fazla korumaya ihtiyaç duyar.

medyaşafak