Dünya, Zulümle Savaşmak İçin İmam Hüseyin’in (a.s) Yolunu İzlemeli

Dünya, Zulümle Savaşmak İçin İmam Hüseyin’in (a.s) Yolunu İzlemeli
"Burada, Lübnan’daki insanların bir kısmı İmam Hüseyin’in mesajını aldı ve İsrail 1982’de Lübnan’ı işgal ettiği zaman bazı insanlar, Amerika tarafından desteklenen İsrail saldırganlığına karşı durdu. Aynı şey Gazze için de geçerli. Lübnan tecrübesi gerçekte Kerbela tecrübesine dayanıyor."
Dünya, zulümle savaşmak için İmam Hüseyin’in yolunu izlemeli

Press TV

Bir siyasal analist Press TV’ye, İmam Hüseyin’in öğretisinin bize doğru olan için savaşmayı ve Lübnan’da veya Gazze’de İsraillilere karşı veya dünyanın herhangi bir yerinde zulme karşı ayağa kalkmayı öğrettiğini anlattı.
 


Press TV, konuyu daha fazla tartışmak için siyasal analist Kamil Wazne ile bir röportaj yaptı. Aşağıda bu röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır. 

Press TV: Her yıl milyonlarca Müslüman’ın Aşura’yı andığını, İmam Hüseyin’i ve miladi 680 yılındaki şehadetini ve yalnızca kuşaktan kuşağa değil, İslam içindeki birçok mezhepte ve hatta başka inanç topluluklarında yankısını bulan mesajını hatırladığını görüyoruz. İmam Hüseyin’de insanlara bu şekilde güç veren şey nedir? 

Wazne: Kanaatimce bu denli hatırlanmasını sağlayan şey, İmam Hüseyin’in tutkusu, Allah’la olan rabıtası ve İslam aşkıdır. Onun kendini feda etmesi ve o özel dönemdeki duruşu, onu sembol haline getirmiştir. 

Zulme boyun eğmek ile haklı olan dava için savaşmak ve Hazreti Muhammed’in (s.a.a), İslam’ın ve Kuran’ın öğretisini korumak arasında bir seçim yapmak zorunda kaldığında tutku ve aşkla kendini feda etmek isteyen bir insan bulmanız kolay değildir. İmam Hüseyin, Allah aşkı ve tutkusuyla ve İslami ilkelere bağlı kalarak savaşmaya karar vermiştir ve bunun dünya çapında devrimlere ilham veren savaş olduğu düşünülür. 

Her gün, Müslüman ve Sünni olup yahut bunlardan ikisi de olmayıp İmam Hüseyin’in öğretisini ve tecrübesini izleyen insanlar görüyoruz. Yeryüzünün farklı köşelerinde, İmam Hüseyin’i bir örnek olarak kullanan pek çok araştırmacı duyduk. 

Gandi de, devrime liderlik etmede ondan ilham aldığını söylemiştir. Dünyanın dört bir tarafında, İmam Hüseyin’in Allah’a duyduğu büyük aşktan ve İslam’ı korumak ve İslam öğretisini uygulamak için kendisini feda etmesinden bahseden insanlar vardır ki bu öğreti bugün, insanlık için adalet, hürriyet ve eşitlik istemektir. 

O zulmü reddetti, zulümle savaştı, zulme boyun eğmeyi kabul edemezdi; işte İmam Hüseyin’in öğretisi budur ve İmam Hüseyin bu nedenle bu kadar büyüktür. Zira bir şeyi sevdiğiniz zaman onun için fedakârlık yapmanız gerekir ve bunu sözle değil, amelinizle yapmanız gerekir; İmam Hüseyin de kendisini ve beraberindekileri feda etmiştir, oğulları, ailesi, Allah ve İslam aşkı için feda olmuştur. Yerküre çapında zulmün egemen olduğu, kendi iradelerini dünyaya zorla kabul ettirmeye çalışan emperyalist rejimlerin olduğu bir dönemde İmam Hüseyin’e çok ihtiyaç duyuyoruz.

Bugün İmam Hüseyin’i içimizde taşıdığımız için Lübnan’da veya Gazze’de İsrail’e karşı durabiliyoruz veya dünya çapında, gücü ve ekonomiyi elinde bulunduranlara karşı durabiliyoruz. İmam Hüseyin bize, doğru olan için savaşmayı ve kendimizi feda etmemiz gerektiğini de öğretmiştir.  

Press TV: Sayın Wazne, İmam Hüseyin’in büyük bir baskı ve zulüm döneminde zulme karşı insanlık ve ahlak için ayağa kalkma mesajı, sizin de söylediğiniz gibi tarih boyunca, farklı kuşaklar ve farklı mezhepler arasında yankısını buldu. 

Özel olarak bugün Gazze’de insanların zulme karşı durduğunu, bölge çapında İslam uyanışıyla halkların kendi yazgılarını ellerine aldığını ve baskıya, zulme yeter dediklerini görüyoruz. İmam Hüseyin’in mesajının bölge çapında, büyük değişimin işareti olarak yorumlanmasını nasıl görüyorsunuz?

Wazne: İmam Hüseyin’in öğretisinin veya felsefesinin çok büyük olduğunu düşünüyorum, çünkü o, karşı tarafın kaç kişi olduğuna bakmamıştı. O, doğru olanın, adil olanın ne olduğuna baktı, karşısında kimilerine göre 15 bin, kimilerine göre 30 bin kişiden oluşan dev bir ordu vardı ve İmam Hüseyin’in beraberindekilerin sayısı ancak 40’tan biraz fazla (72) idi. 

Ve söylediğimiz gibi, İmam Hüseyin düşmanların sayısına bakmadı, doğru olanın, adil olanın, iyi olanın ne olduğuna baktı. İnsanlığa baktı. İnsanlık, zulme karşı adalet için savaşmaktır.

Burada, Lübnan’daki insanların bir kısmı İmam Hüseyin’in mesajını aldı ve İsrail 1982’de Lübnan’ı işgal ettiği zaman bazı insanlar, Amerika tarafından desteklenen İsrail saldırganlığına karşı durdu. Aynı şey Gazze için de geçerli. Lübnan tecrübesi gerçekte Kerbela tecrübesine dayanıyor, çünkü Lübnan’da ve dünyanın her yanında olan biten her şey aslında Kerbela’nın ve bunun karşısında İmam Hüseyin’in duyduğu İslam aşkının ve tutkusunun bir devamı.

Bu aşk sizi güçlü kılar ve hiçbir zaman dünyanın en güçlü ordusuna bakmazsınız. Doğru olandan yana durmanız gerektiğine inanırsınız ve eğer bu, yaşamınızı feda etmenizi gerektiriyorsa, sizden önce de yaşamını feda etmiş olan İmam Hüseyin vardır. 

İmam Hüseyin tarih boyunca bir lider, bir kahraman, bir şehid ve gözlerin kendisine dikildiği bir kişi olarak kalmıştır. Ölümüyle, öğretisiyle, kendisine karşı savaşan insanlardan daha fazla yaşamıştır. Onunla savaşan kişiler ellerinde büyük bir gücü bulundurmalarına rağmen alçalmışlardır, Lübnan’da da İmam Hüseyin’den öğrendiğimiz bu olmuştur. 

Press TV: Kesinlikle. İran gibi bir ülkede bile, Sayın Wazne, Şah’ın baskıcı iktidarını ortadan kaldıran İslam Devrimi’ne baktığınız zaman bunun İmam’ın bir sembolü olduğunu, Devrim’in pek çok liderinin söylediği gibi İmam Hüseyin’in mesajının, baskı ve zulme karşı durma mesajının, onurla ölmenin baskı ve alçalmayla yaşamaktan iyi olduğu mesajının bir devamı olduğunu görüyoruz. 

Bugün dünyada güvenliğin ne kadar büyük bir sorun olduğu konusundaki fikirlerinizi de bizimle paylaşabilir misiniz? Pakistan, Afganistan gibi ülkelerde kafilelerin aşırıcı unsurlar tarafından saldırıya uğradığını görüyoruz. İnsanların İmam Hüseyin’in mesajını hatırlamak üzere bir araya gelmesinden bu denli korkmalarının nedeni nedir?

Wazne: Evet, durumun pozitif tarafına bakmamız gerekiyor. Aşura’yı anmak ve İmam Hüseyin’in hikâyesini yaşamak için yas tutanları hedef alan araç bombalamalarının yapıldığı Irak’ta olsun, Pakistan’da olsun, bu tür saldırılara rağmen dünya çapındaki Müslümanların bu anmayı yaptığı, büyük bir tarihsel andayız. 

Dün Güney Lübnan’daki Nebatiye’de de birkaç kişi tutuklandı. Bu kişilerin Nebatiye’de yapılacak yas törenine geleceklere karşı bomba yerleştirdikleri iddia ediliyor. 

Doğru olana, yani adalete, özgürlüğe, kurtuluş yoluna duyulan bu nefret de, ilhamını, İmam Hüseyin’i hiçbir zaman doğru anlamamış olan insanlardan alıyor. 

Eğer kalplerini ve zihinlerini açıp İmam Hüseyin’in tecrübesine bakarlar ve onu incelerlerse, onu benimsemeseler bile en azından, İmam Hüseyin’i ve öğretisini seven ve ona saygı duyan diğer tarafa saygı duymaya açık hale geleceklerdir. 

medyaşafak