"CIA ve Mossad’a Bağlı Bir Grup İslami Değerlere Saldırıyor"

"CIA ve Mossad’a Bağlı Bir Grup İslami Değerlere Saldırıyor"
"Jones 1981’de Almanya’ya taşındı ve Cologne’de bir dini tarikat kurdu. Böylelikle, İsrail istihbaratı ve P2 Mason Locası ile, daha çok “Operation Gladio” olarak tanınan, İtalyan Başbakanı Aldo Moro’nun öldürülmesinden ve 90’lar boyunca devam eden terör bombalamalarından sorumlu tutulan grupla bağları oluştu."

CIA ve Mossad'a Bağlı Bir Grup İslami Değerlere Saldırıyor

Gordon Duff

Press TV

 

O, kendisini bir dini lider, bir “vaiz” olarak tanıtıyor. Bu Terry Jones, Muhammed peygambere küfür etmekten sorumlu kişidir. O daha evvel de tehditler savurup, Kutsal Kur'an'ı yakmış, iğrenç sözler söylemiş ve şeytani niyetli işler yapmıştı.

Bu hafta Jones, kendi web sitesinde, İslam'a saldıran ve Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı şiddete teşebbüsü teşvik etmeyi amaçlayan bir video yayımladı.

Videosunun, bulunması neredeyse imkânsız olan pek az tanınan bir web sitesinde ve tüm Orta Doğu'da yayımlanması zamanlama bakımından bir tesadüf değildi. Bu, Amerika Birleşik Devletlerinin imajına zarar vermek isteyen politik güçlerden bir tarafın çok büyük bir teşebbüsüydü ve çok büyük bir komplo teorisinin bir parçasıydı.

Jones, olsa olsa, Amerika'nın güneyindeki çağdışı bölgedeki eğitimsiz ve alt sınıf bir figürdür. Onun cemaati çoğunlukla, toplumun kıyısındaki, kolayca zorlanabilen ve etkilenen zayıf görüşlü kişilerden oluşur.

Bununla birlikte, Jones'un herhangi birisinin kolayca fark edemeyeceği bir diğer takipçisi var.  Jones 1981'de Almanya'ya taşındı ve Cologne'de bir dini tarikat kurdu. Böylelikle, onun İsrail istihbaratı ve P2 Mason Locası ile, daha çok “Operation Gladio” olarak tanınan, İtalyan Başbakanı Aldo Moro'nun öldürülmesinden ve 90'lar boyunca devam eden terör bombalamalarından sorumlu tutulan grupla bağları oluştu.

İstihbarat değeri Jones'ın gerçek geçmişidir. Kişisel zayıflığıysa narsizmdir. Görünenin dışında, arka planda ne yaptığını, İsrail'in Mossad'ı ile birlikte çalışan, şimdi DVD olarak bilinen eski Alman Stasi grubundaki aşırılarla düzenbaz CIA unsurlarının bileşimi içinde aktif bir istihbarat ajanı olarak çalıştığını gizleme kabiliyeti ise onun gücüdür.

Jones, CIA'in namussuz terbiyecileri tarafından eğitilip yönetilen, genel itibarsızlığı ve az sayıdaki takipçisi dışında Amerika'daki ulusal haberlerde ilgi toplamaması sebebiyle göz ardı edilebilecek ancak tüm Orta Doğu'ya Mossad unsurları tarafından aşırı derecede tanıtılan bir ajandır.

Jones'un küçük ve unutulmuş kilisesinden her iğrenç hareketi, dine hakareti sadece her gazetenin ön sayfasına ulaşmakla kalmaz, İsrail'in her camiye sızmış yüzlerce ajanı vasıtasıyla İslam Dünyasında ilan edilir ve yayılır.

Mossad ile DVD arasındaki ilişki şimdi daha iyi biliniyor. Konuştuğumuz gibi, Almanya İran'ı gözetlemek için Rusların nükleer silahlarıyla donatılmış denizaltılar inşa etti ve onların İsrailli elemanlarıysa Üçünçü Dünya Savaşı'nı başlatmaya hazırlar.

Amerikan tarafında, Bush döneminin özelleşmiş istihbaratının yoz unsurları, öncelikle Blackwater Corporation ve onun çeşitli halefleri hala aktif bir şekilde ajan çalıştırmakta, uyuşturucu sürecini yönetmekte ve dağıtmakta, yine ailelerini tehdit etme yoluyla dünya liderlerine gözdağı vermektedir.

Jones bu operasyonun, Mısır ve Libya'yı istikrarsızlaştırmakla, Netanyahu'nun yaklaşan Birleşmiş Milletler ziyareti öncesi İslamofobik bir ortam hazırlamak ve yine Başkan Obama'yı İran ile ilişkilerinde daha çok “ahlaken eğilebilir” gören Avrupa ve Amerika'daki aşırı unsurlara destek sağlamakla görevlendirilmiş bir parçasıdır.

Jones'un İslam'a saldırıda bir diğer vazifesi de vardır. O, çok dikkatlice seçilmiş metinleri münasebetsiz bir biçimde tercüme etmekle görevlendiriliyor.

Gördünüz, savaşı başlatma emrini, Mitt Romney Başkan seçilmek zorundadır. Bununla birlikte, Romney birçok Hıristiyan'ın inanışına ters düşen bir tarikata müntesiptir.

Gerçekte, onlar, ırkçılığı kurumsallaştırmaları sebebiyle vergiden muaf bir enstitü olarak yasal konumlarını kaybetmelerinden birkaç gün evvel aniden kiliselerini diğer kültürlere açtılar. İslam'a saldırılar, Amerika Birleşik Devletlerindeki suç unsurlarıyla bağlantılı güçlü finans grupları sayesinde uzun süre gizli kalmış aşağıdaki metinler alenileştirildiğinden şimdi yapılıyor.

Bunlar,  Mormon Kilisesi'nin, Mit Romney'in de kabul ettiği ve öğrettiği inançlardır:

“Sana Afrika ırkına dair Tanrının kanununu söyleyecek miyim? Eğer beyaz adam seçilmiş zürriyetinin kanını Kabil'in zürriyeti ile karıştırırsa, Tanrının kanununda bunun cezası oracıkta öldürülmektir. Bu her zaman böyle olacaktır.” (Book of Mormon10:110; Joseph Smith, Mormon Kilisesi kurucusu)

“Dinden dönmelerine izin ver ve onlar ancak şeytan gibi kır saçlı, kırış kırış ve siyah olacaklar.” (Brigham Young, Journal of Discourses, vol. 5, p. 332) 

“Zencilerle herhangi bir şey yapmak zorunda mıydım, onları kendi özelliklerindeki sert kurallarla sınırlayacak ve onları bir ulusal dengelemeye tabi tutacaktım” (Joseph Fielding Smith, Teachings of the Prophet Joseph Smith, 270; History of the Church, 5: p.332).

“Peygamber Joseph Smith'in günlerinden şimdiye kadar, bu, Kilise'nin doktrini oldu ve asla hiçbir Kilise'nin lideri tarafından sorgulanmadı ki; Zenciler İncil'in tam anlamıyla kutsadıkları değildirler.” (Joseph the First) 

1978 yılında ABD hükümeti tarafından zorlanana kadar, bu kilisenin resmi politikaları tarafından da arzulanan  Piskoposlarından biri, aynı zamanda   Sheldon Adelson ve Benjamin Netanyahu'nun fiilen kölesi olup, İran\'a savaş ilan etmek  için kan yemini  (ölümüne  yemin) eden  adam Mitt Romney idi. Bu Mormonizmin temelidir:

--- Bütün insan ruhları Tanrının oğulları ve kızları olarak doğdu ve Tanrının bir veya daha fazla karısı Kolob ismindeki bir yıldıza yakın bir gezegendedir ki, Tanrı orada yaşar.

--- Adem ve Havva Cennet Bahçesin'de yaşayan, şimdiki Jackson County, Missouri'deki Anglo Saksonlara benzeyen beyaz insanlardı. (Tıpkı 19.yüzyıl Mormonları gibi)

--- Kabil Habil'i öldürene kadar bir beyazdı. Tanrı bu sebeple onu ilk zenciye çevirdi.

--- Yine, “Kabil'in soyu” da onun “lanet”ine ve “damga”sına mirasçıdır ve onlar Tanrı Kabil'in Laneti'ni kaldırana kadar ruhbanlıktan mahrum kalacaklardır. Bir gün Habil diriltilecek, çocukları olacak ve Habil'in bütün erkek zürriyeti ruhbanlığı öncelikle alacak ve bundan sonra Kabil'in Laneti kaldırılacaktır.

--- Kabil'in Damgası siyah ten, küt burun ve kıvırcık saç idi. Kabil, beyaz adam, Tanrı tarafından bir anda ilk zenciye “dönüştürüldü”

---  Kabil kız kardeşi ile evlendi ve o da Tanrı onu Anglo Sakson görünümlü bir bayandan bir zenciye çevirdiği için ikinci zenci oldu.

--- Tüm ruhlar daha bu Dünya kurulmadan önce Cennet'te İsa için Şeytan'a karşı savaştı. Lakin kimileri  \"daha az cesur\" olduğundan Zenciler \"Kabil\'in soyu\" olarak zekâdan yoksun, biçimsiz ve \"çirkin\" bedenlerle ve beyaz adama hizmet etmekle mukadderatı çizilmiş bir biçimde doğmakla cezalandırıldı. Bu mukadderat Kabil'in Laneti'nin bir süre sonra İsa tarafından kaldırılmasıyla Milenyum'un bitimine kadar sürdü. 

--- Kenan ve onun soyu Afrika'ya, az bir kısmı ise Hindistan, Avustralya ve Yeni Gine'ye gittiler.

--- Bütün zenciler “Kabil'in Damgası”na varistirler. Bu damga siyah ten, küt burun ve kıvırcık saçtır.

--- Zenciler Milenyumdan (İsa'nın yeryüzündeki hükümranlığının üzerinden bin sene geçişi) sonra Kabil'in Laneti Tanrı tarafından kaldırılana kadar Mabetten ve Ruhbanlıktan yasaklandılar.

--- Bu doktrin Kabil'in Laneti Doktrini olarak biliniyor. Bu doktrin sebebiyle bütün zenci Mormonlar ve “bir damla Zenci kanı” taşıyan herhangi birisi Mormon Mabedinden ve Mormon ruhbanlığından uzak tutuluyor. 12 yaşını dolduran her erkek Mormon ruhbanlık yapabilir ve onlar bunu cennette yüksek dereceler elde etmek için yapmak zorundadırlar.  Bütün Mormonlar Gökyüzü Krallığından bir yer elde etmek için  “Bahşedilmiş” ve “Mühürlenmiş” olmak zorundadır.

--- Ruhbansız ve mabetsiz bağışlar ve adanmışlık ile bir Mormon erkek, en iyisinden, Tanrının Gökyüzü Krallığında cazibesiz ve hadım edilmiş bir “ebedi hizmetçi” olabilir.

Mormonizm, ırksal nefret, insanlıktan çıkarma, kutsal kitaptan sapkınlık ve ABD içindeki her türlü dini yahut dini olmayan gruplara karşı yaygın güvensizlik anlayışına dayanan temel ilkeleri sebebiyle,  nerdeyse imkânsız bir şekilde, Amerika'yı İsrail'e karşı köleleştirmeyi arzulayan birisini Başkanlık seçimlerinde aday yapmıştır. 

Diğer politik inanışları, “bugünün kalabalığı”nın ne duymak istediğini bilmeyen, Afro Amerikalılar, Yahudiler, Kuzeyliler ve Güneyliler tarafından nefret edilen bir adam, Romney, anketlerde her gün aşağıya gidiyor.

Terry Jones  çılgınlığı; savaş taraftarı ve odak alanı aşağılık dini inançlar olan  Mitt Romney lehine seçmen algısını değiştirmek gayesi ile Mossad, DVD ve resmen tasdik edilmiş olanlardan bile daha akılsız haydut CIA grupları tarafından planlanmıştı.

CIA'in Terry Jones'i ve onun arkadaşı Mitt Romney ırkçı geçmişindeki inançları göklere çıkardığında, Kur'an'ın şu sözlerine iyice kulak vermeliydi:

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefsten yaratan ve ondan da eşini var eden ve bu ikisinden birçok kadın ve erkeği yayan Rabbine karşı sorumluluğunuza dikkat edin.” (Kuran-ı Kerim, Nisa Suresi 1.ayet)


“Ve o Allah'ın bir işaretidir ki, O cennetleri ve yeryüzünü yarattı ve O, dillerin ve renklerin farklılığını var etti.”(Kuran-ı Kerim Rum Suresi 30. ayet)

“Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve kadından yarattık ve sizi kavimler ve kabileler yaptık ki, bir birinizi tanıyasınız. Sizin Allah indinde en muteberiniz en takvalı olanınızdır” (Kuran-ı Kerim, Hucurat Suresi 13.ayet)

2010'a dönelim, Jones, Kuran yakma yoluyla dini bir savaşa sebep olmakla tehdit ediyordu, Elçi/ Kongre üyesi Mark Siljander (A Deadly Misunderstanding - A Congressman's Quest to Bridge the Muslim/Christian Divide kitabının yazarı) Jones'u aradı. Siljander Jones ve onun cemaati ile konuştu ve durum geçici bir süreliğine etkisiz hale getirildi.

Siljander böyle yapmakla güçlü düşmanlar edindi ama ilk kez değil.

Bugün biz oturuyoruz, bir Amerikalı öldü, elçilikler saldırı altında, bir sonraki hareket için bekliyoruz, muhtemelen Müslümanların işlemekle suçlanacağı 11 Eylül saldırısı gibi bir “yanlış bayrak” saldırısını veya 1898'de İspanya ile savaşı başlatan olayı andıran bir şekilde Fars Körfezi'ndeki bir gemide gizemli bir patlamayı.

Soru basit; Dünya açgözlü ve şeytani dini tarikatların elinde kaçınılmaz son ile yüzleşecek mi yoksa insanlık akıl yürütmeyi ve hakikat değerini kullanmayı mı öğrenecek?
 

Gordon Duff Vietnam'da bulunmuş tecrübeli bir emekli asker ve Veteran Today'in editörüdür. Kariyerinde Birleşmiş Milletler için yerine getirilen vazifeler de dahil olmak üzere problemli bir çok bölge hakkında kaleme alınmış raporlar ve makaleler vardır. Makaleleri birçok dile tercüme edilen Duff düzenli olarak televizyon programları yapmaktadır.

medyaşafak