Batı, Suriye’deki Kriz Yoluyla Müslümanları Bölmek İstiyor

Batı, Suriye’deki Kriz Yoluyla Müslümanları Bölmek İstiyor
"Bazı gözlemciler en başından beri, bütün Suriyeli silahlı isyancıların “Arap Baharı” olarak anılan devrimler sonucunda olması muhtemel iyi bir gelişmenin önünü almak için Müslüman zümreler arasında ciddi ihtilaflar yaratmayı tezgâhladıkları doktrinini sürdürmeye devam ettiler."

 Nadir Kian Muhtari


Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın yabancı destekli entrika ve yıkımdan Suriye'yi kurtarmak için en son planı, ülkesinde sıkıntılar başladığından bu yana barış için sunulan diğer tüm planlardan kesinlikle daha ileridir. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı Esad'ın en iyi amacı birlik ve Suriye ülkesini kurtarmakken, diğer bazı bölgesel oyuncuların saikleri ülkeye barış getirmekten öteye gitmeyebilir.


Bazı gözlemciler en başından beri, bütün Suriyeli silahlı isyancıların “Arap Baharı” olarak anılan devrimler sonucunda olması muhtemel iyi bir gelişmenin önünü almak için Müslüman zümreler arasında ciddi ihtilaflar yaratmayı tezgâhladıkları doktrinini sürdürmeye devam ettiler.

Batı ve İsrail'e geleneksel olarak müttefik bu bölge ülkeleri, kitleleri onları tarih boyunca sınırlandıran zincirleri kırmada birçok kez motive eden ilhamın insani kaynağı olan ümidi yok etmekle görevlendiriliyor.


İngiliz İmparatorluğu gücünün zirvesinde yerel halk arasındaki karşı koyuş ümidinin tümünü mutlak yönetimini ve menfaatlerini korumak için yok etmek istedi.
 

Mafyayı kontrol eden dünyanın bu aynı bölgesel uşakları, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da otoriter rejimlere cansiperane karşı koyanlar arasındaki hür iradenin kurtuluşu inancını yok etmeye çalışıyorlar.
 

Mezhepçilik İslam dünyasındaki gençliği öfkelendirmek için onların lanetli sözcüleri tarafından canlandırılıp kitleleri birbirileriyle mücadelede tutmak için kitaptaki bütün hileler ortaya konulurken, Batı elektronik devrimini ilerletiyor.
 

İslam dünyasını köleleştiren ve Batı'daki Endüstri Devrimi ilerliyorken onun büyümesini önleyen eski sömürgecilik taktikleri El Cezire gibi haber ağlarının yoğun propagandaları yoluyla geri kalmışlığı sürdürmeyi ve bugün ve bu çağdaki benzer ulusların ilerlemesini durdurmayı sağlamak için yeniden işletiliyor.
 

Soğuk Savaş'ın sonunu takiben, dünya güçleri arasındaki etki mücadelesi ortadadır ve Büyük Oyun'un yeni evresi gezegendeki ulusları kötü etkiliyor. Asla sonu gelmeyecek ahmakça bir iç savaşın dişleri arasına atmak için paralı asker orduları oluşturuluyor, finanse ediliyor ve silahlandırılıyor. Halklar bölünüyor ve duygusuzca bebek ve kardeş katliamına maruz kalırlarken, ulusal zenginlikleri gemilerle transfer ediliyor.
 

Sömürgeci köleliğin prangalarını kırmayı ve önceden kaybedilenleri oluşturmayı başaran bölgedeki bu halklar yıldırım hızıyla itham ediliyorlar ve kendi ilerlemelerini engellemenin tüm çeşitleriyle suçlanıyorlar.
 

Bir kısım Suriyeli genç ilham almak ve kendi ülkelerindeki statüko ile kuzey komşularındaki iyiliğin aldatıcı yüzünü kıyaslamak için  Türkiye'ye bakıyorlar. Davulun sesi uzaktan hoş gelirken, Ankara kendi işleyişinde sıhhatten uzaktır.
 

Sadece geçen yıl Türkiye ulusal parasından üç sıfır indirmeye zorlandı. Kendi halkına karşı yükümlülükleri ile Batıyla gizli anlaşması arasında kalakalmış halde. Ankara çok zalim sömürgeci bir oyunun, havuç ve sopanın konusudur. Avrupa Birliği üyeliği havuç; ticaret yoluyla zengin nesile bel bağlamak ve Batıyla askeri bağlar sopa oldu.


 

Batı, Orta Doğu'nun Avrupa'ya giriş kapısında yeni emperyalizmi biraz daha güçlendirmek için Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği illüzyonuyla mutlu bir şekilde oynuyor. Bu tavizlerle Türkiye ulusal kontrol sahasından kaçırılmaya başlanıyor ve birçok bağımsız halk bunu fark ederken, Ankara tehlikeye vurdumduymaz görünüyor.
 

Gerçek Suriyeli muhalifler olmadıklarından, bu sözde Suriyeli isyancılar görüşme masasına gelmeyi ısrarla reddettiler. Onlar Suudi Arabistan, Katar ve diğer olağan şüpheliler tarafından hazırlanmış bir gündeme sahipler ve bu iki ülke tarafından finanse edilip silahlandırılıyorlar. Gerçek Suriyeli muhalefet bilineni yapmıştır; o, mevcut durumda tek kaybedenin Suriye olduğunun farkındadır. Bu muhalefet ülkesinin yıkımını reddeder ve politik anlaşmazlıkları diyalog ile çözme taraftarıdır.


Beşşar Esad'ın son teklifi halkını henüz gerçekleşmeyen en kötü senaryodan korumak için hazırlandı; Batı'nın askeri müdahalesi. Bu ihtimal sahip olduğu kaynaklardan bin yıllık kültür ve medeniyetinin eserlerine kadar Suriye'nin bütünün gasp edilmesi anlamına gelecek.


Zaman Suriye'nin durumunu çözmek için diyalog seçeneğine açıkça ulaştı. Bu, ileriye gitmenin yolunu serinkanlı görüşmeler ve tavizlerde gören, ortak düşüncenin en küçük bir parçasına sahip herkes için apaçıktır.


Bu durumda, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkeler sebebiyle motive edilen, hala mezhepçi propaganda yoluyla askeri bir çözüme zorlamayı istemek incelenmek zorundadır. Suriye'deki olaylara bu gibi bir yabancı müdahale sadece amaca zarar vermez, bu, İslam dünyası boyunca sayısız iç savaşlara da öncülük edebilir. Ve ikinci bir sonuç, gerçekçi konuşursak, bundan sadece sömürgeci güçler istifade eder.


Yazar Hakkında:

Nadir (Kian) Muhtari İngiltere'deki Jane's İnformation Group'un (Jane'nin Enformasyon Grubu) eski editörü ve sahadaki on beş yıllık tecrübesiyle bir dış politika uzmanı, yazar ve politik yorumcudur. Kendisi Tahran Medya Çalışmaları Okulu'nda eğitmen olarak da görev yaptı ve Press TV programlarına düzenli olarak katılmaktadır.


medyasafak.com