Batı, Mali Savaşına Yayın Yasağını Dayatıyor

Batı, Mali Savaşına Yayın Yasağını Dayatıyor
Bir analist, Batı medyasının Mali başkentinin kuzeyinde süregiden Fransız askeri müdahalesi üzerinde tam bir yayın yasağını dayattığını söylüyor.

Nii Akuetteh: Batı, Mali savaşı üzerine yayın yasağını dayatıyor


Press TV


Bir analist, Batı medyasının Mali başkentinin kuzeyinde süregiden Fransız askeri müdahalesi üzerinde tam bir yayın yasağını dayattığını söylüyor.


Afrika devletleri, Fransa ve Mali güçlerini kuzey Mali'deki isyancı savaşçılara karşı desteklemek üzere 7,700 asker sözü verdi. Bu isyancı savaşçıların önemli bir bölümü Kaddafi'yi devirmek için savaştıktan sora Libya'dan geldi, dolayısıyla Fransa ve Batılı müttefikleri, şimdi peşinden koşup Mali'den çıkarmaya çalıştıkları isyancıları desteklemiş ve onların yanında savaşmıştı. Çatışmanın arka planına dair UNHCR, Fransız ordusunun Mali'ye girmesinden bu yana 380 bin Malilinin evlerini terk ettiğini ve gelecekteki yer değiştirmeler ihtimalinin kaygı verici olduğunu aktardı. Eş zamanlı olarak Amerika Birleşik Devletleri, AFRICOM “anti-terör eğitim programı” çerçevesinde 35 Afrika ülkesine asker göndermeyi planlıyor.

Press TV, Washington'dan Afrika politikaları analisti Nii Akuetteh ile konu hakkında bir röportaj yaptı. Aşağıda bu röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır. 

Press TV: Fransa'nın Mali müdahalesinin insani maliyeti günden güne artıyor. Fransız birlikleri, tam bir yayın yasağı altında Mali'deki saldırılarını sürdürürken, durumun nereye gittiğini düşünüyorsunuz?

Akuetteh: Yayın yasağı hakkında pek çok hikâye duydum. Bu kesinlikle arzu edilmeyecek bir durum zira bu, onları bilmememiz, bize olanları aktaracak bağımsız gazetecilerin olmaması demek. Ya hiçbir şey bilmiyoruz yahut bize anlatılan şeylerin yalan olup olmadığından emin olamıyoruz. Dolayısıyla her şeyden önce, bu korkunç bir durumdur ve Fransızlara bunu durdurması için baskı yapılmalıdır.

Halkın yerinden edilmesi konusuna gelince, savaş olduğu zaman yerinden edilmeler de olur. Dolayısıyla Fransız müdahalesinin koşullarının nasıl olduğunu sormamız gerekir. Fransızlar iki hafta önce Cuma günü girdiler, yani 16 gün oldu, fakat Mali, Ocak 2012'den beri, yani tam 13 aydır Libya'dan gelen savaşçıların saldırısına uğruyor. 

Malililer ve Afrikalılar uzun süre BM'de, kuzey Mali'nin kontrolünü yeniden ele alabilmek için uluslararası yardım talep ettiler Dolayısıyla Fransız müdahalesinin boşluğun ortasında gelmediğini düşünüyorum. Afrikalılar Mali'nin kontrolünü Mart-Nisan aylarında burayı ele geçiren gruplardan geri almak için uluslararası yardım için yalvarıyorlardı. 

Ayrıca, geçen yıl boyunca kuzeyde yaşayan yaklaşık 400 bin Malili yerlerinden edildi. Yerden edilmeler korkunç düzeyde, savaş da korkunç.

Benim görüşüm, Mali üzerinde otoritesini tesis edebilecek iyi bir hükümetin kurulması gerektiğidir. Sorunun gerçek çözümü budur. 

Press TV: Mali'nin ilerleme için uygun bir hükümete ve istikrara nasıl da ihtiyaç duyduğundan söz ettiniz ve kimse bu isyancıların kuzey Mali'de gerçekleştirmiş olabileceği zulümlerden bahsetmiyor.   

Fakat tam şu anda Fransız ordusunun yapmaya çalıştığı şey bu isyancıları sürüp, BM'nin sadece bir yıl önce kınamış olduğu bir askeri cuntayı desteklemek. Onlar demokrasiden bahsetmiyorlar, Mali halkının özgürlüğünden bahsetmiyorlar; sadece isyanı ve terörü bastırmaktan söz ediyorlar.

Akuetteh: Mart 2012'de seçilmiş hükümeti deviren Mali ordusunun kalıntılarından söz ediyoruz – kesinlikle haklısınız, hükümeti devirdiler.

Fakat bir konuda Afrikalı komşularımızın hakkını teslim etmek isterim, onlar askerlerini inmeye zorladılar, teknik olarak bunu söyleyebilirsiniz çünkü askerlerin çok fazla etkisi olduğunu düşünüyorum. Fakat şu anda resmi olarak Mali hükümeti bir cunta değildir, başında Başkan Traore ve başbakan Sissoko'nun olduğu atanmış bir sivil hükümettir – her ikisi de sivil olduğu için Mali'de şu an cuntanın olduğu doğru değildir.

Şu anda Mali ordusu büyük ölçüde gözden düşmüş bir güç. Bamako'da bile yanlış şeyler yapageldiler. Dolayısıyla en hızlı şekilde demokrasiye geçmek gerekir, bu konuda size katılıyorum. Fakat farklı olarak şunu söylemek isterim ki, ABD Dışişleri Bakanlığı “önce seçimleri yapalım” dediği zaman onlara katılamam.  

Savaş halindeki bir ülkede güvenilir seçimlerin yapılması mümkün değildir. Dolayısıyla benim kanaatimce Afrikalılara ve Malililere hükümetin kontrolünü ellerine almaları için uluslararası yardım sağlanmalıdır; bundan sonra ise eğer şeffaf seçimler yapılabiliyorsa, Obama'nın kontrol edeceği güvenlik koşulları altında seçimlere gidilmelidir. 



İsyancı grupları, daha doğrusu isyancı denilen grupları – şüpheli gündemleri olan dört gruptan bahsediyoruz – destekleyemem. Onlar Libya'dan gelip Mali'yi işgal ettiler ve ülkeyi istikrarsızlaştırdılar. Dolayısıyla önce istikrara ihtiyaç var ve demokrasi ancak ondan sonra gelebilir.  

Press TV: Birkaç gün önce Fransız Cumhurbaşkanı ve ABD Başkanı telefonla konuştu ve kuzey Afrika'da isyanları ve terörü bastırmak için birbirlerine ihtiyaçları olduğuna karar verdiler.

ABD şimdiden Nijer gibi, Gana gibi ve beraberinde Mali gibi ülkelerde kuvvetleri “eğitmek” üzere kendi askeri kuvvetlerini gönderdi. Burada peşinden koşulan başka türlü bir gündem olduğunu düşünmüyor musunuz? 

Akuetteh: Harika bir soru sordunuz. Bunu iki yoldan görüyorum: bir tarafta Mali, diğer tarafta ABD'nin açıkladığı plan. Kesinlikle haklısınız. Aralık ayında, bu yıl içinde pek çok Afrika ülkesini eğiteceklerini açıkladılar.

ABD'nin Afrika'ya odaklanmak üzere yarattığı AFRICOM isimli askeri birim hakkındaki bir kişisel notumdan söz etmeliyim. Buna karşı bir şeyler yazdım. Dört gün önce üst düzey generallerden General Ham Washington'a gelmişti. Onunla bir görüşmemiz vardı ve kendisine şunu sordum: “Mali ordusunu eğittiniz fakat onlar çöktü ve hükümeti devirdi. O halde neden 35 Afrika ülkesine daha aynı ilacı veriyorsunuz?” 

Soruya kısmen cevap verdi ve “evet Malilere verdiğimiz eğitim başarılı olmadı” demekle yetindi. Geniş katılımlı bir toplantıydı ve gerisini getirme şansım olamadı. 

Dolayısıyla sizinle aynı fikirdeyim; bu program (AFRICOM) Afrikalıları isyanlara karşı eğitme amaçlıdır ve ben bunu desteklemiyorum. Her tür ayaklanma veya terörizm karşısında gerçek çözüm demokrasidir.

Fakat Mali'deki durum farklı, çünkü ağır silahlı Tuareg'ler Libya'dan geldi, ülkeyi ele geçirdi, 13 aydan beri sıradan Malililere dehşet saçtı – 400 bin kişiyi yerlerinden ettiler ve Afrikalılar da uluslararası yardım istemek üzere BM'ye gittiler. Dolayısıyla iki duruma farklı yerlerden bakıyorum.

medyasafak.com