Analist: Suriye – İran ittifakı Amerika’yı Korkutuyor

Analist: Suriye – İran ittifakı Amerika’yı Korkutuyor
"Demek istediğim, Arşidük (Saraybosnalı Francis Ferdinand) bir gün Saraybosna’yı ziyaret edecek ve şimdiki yaygın şartlar Birinci Dünya Savaşı kadar büyük bir çatışmayı başlatacak."
Analist: Suriye – İran ittifakı Amerika’yı korkutuyor

Suriye’den yapılan bir havan topu saldırısı Türkiye’nin güneydoğusundaki sınır bölgesi Akçakale’de üç kişinin ölümüne ve dokuzdan fazla kişinin yaralanmasına sebep oldu.

Türkiye misilleme olarak sınır kasabası Tel Abyad yakınlarındaki bir askeri noktaya saldırdı ve birkaç Suriye askerini öldürdü. Bu hareketi takiben Suriye Türk halkına üzüntüsünü bildirdi ve olayı araştıracağını söyledi.

Bu arada, İran her iki tarafı da askeri saldırılardan uzak durmaya ve düşman komplolarına düşmemeye davet etti.

Press TV Berkeley’den Politika Çalışmaları Enstitüsü başkanı Saul Landau ile mesele üzerinde daha ayrıntılı konuşmak için bir röportaj gerçekleştirdi.

Video iki ilave misafirin de görüşlerini sunuyor: Beyrut’tan bir Orta Doğu uzmanı, Cihad Muracede ve Washington’dan yazar ve tarihçi Webster Griffin Tarpley.

Aşağıdaki metin bu röportajın yaklaşık bir çözümüdür.

Press TV: Bay Landau, Türkiye’nin başına buyruk hareketi rahatsız edici işaretler olarak görünüyor. Başbakan Erdoğan’ın dış politika danışmanı İbrahim Kalın Türkiye’nin savaş ilan etmeden misillemede bulunduğunu ilan etti ama parlamentoya alt yapısı hazırlanmaksızın sunulan önerge Türkiye ihtiyaç duyduğunda kullanacağı savaş için değil midir?

Landau: Bence bu tehlikeli bir durum ve ben bu rolün hakkının verilebileceğini düşünmüyorum. Demek istediğim, Arşidük (Sarayovalı Francis Ferdinand) bir gün Saraybosna’yı ziyaret edecek ve şimdiki yaygın şartlar Birinci Dünya Savaşı kadar büyük bir çatışmayı başlatacak. 

Yani gerçek şudur ki, Suriye son on yıldır Birleşik Devletleri memnun etmeye istekliydi;  teslim edilmek üzere gönderilen insanlara işkence ettiler, Amerikan üslerine ve bölgedeki menfaatlerine karşı muhtemel saldırıları ihbar ettiler ve hatırlarım, ben Suriye’deyken, bir hükümet yetkilisi, Washington niçin bizim işlerimize karşılık vermiyor diye sordu ve ben, hayır,  iyi iş cezasız kalır, dedim.

Suriye buna rağmen İran ile esaslı müttefiktir ve gözden düşmesinin sebebi budur ve bence Suudi Arabistan ile birlikte Batı, yabancı askerleri silahlandırıyor ve eğitiyor ve bunlar Suriye içine giriyorlar, orada benzeri görülmemiş ölçüde meydana gelen şiddetin çoğunu bunlar kışkırtıyor.

Bu çok tehlikeli ve bence siz bir tarafta Rusya’ya ve öbür tarafta Çin’e sahipsiniz ki, Batılı eylemlere muhaliftirler ve sonra öncelikli olarak Türkiye’yi kullanan NATO kuvvetleri var. Türkiye’dir… Ben Başkan Erdoğan’ın bu özel olaydaki hırsını anlamıyorum.

Suriyeliler ona Türkiye ile savaşa girmek istemediklerini çok açıkça söylediler. Barışçıl bir durum oldu.  İsrail’in Başkan Esad karşıtı hareketi niçin desteklediğini de anlamıyorum zira Esad Golan Tepelerindeki stabil durumu sürdürdü ve eğer Türkiye’dekine benzer yeni bir rejim yer alırsa Golan Tepeleri sınırına saygı göstermeyecek aşırı fundamentalist cihatçılar tarafından çok iyi sürüklenebilir.

Bu çok tehlikeli bir durum ve bence Batı vazgeçmeli ve Başkan Obama’ya derhal bunu böyle yapması tavsiye edilmeli.

Press TV: Washington’dan olan diğer misafirimiz Webster Griffin Tarpley’in yorumlarına cevabınız nedir?

Landau: Ben geçmiş on yılda Suriye’yi beş kez ziyaret ettim ve orada bir film yaptım ve Esad yönetimine karşı başlangıçtaki protestoların yerinde olduğunda hemfikirim ve Başkan Esad yüksek işsizlik, kendi hükümetinin anti demokratik ve yozlaşmış karakteri sebebiyle ekonomik durumu bozacak bir karşılık vermedi.

Ama protestolar yoldayken (hazırlanırken) aşırı kişiler onu ele geçiriyor gibi görünüyordu ve ben Lübnan’dan misafirimiz (Cihad Muracede) ile tartışmaya girmek zorundayım.  2005 yılında Hama’da bir imam ile röportaj yaptım. Bu imam, çoğunluk yani Sünniler iktidarı ele aldığında kâfirler küfür ülkesine geri gönderilecek diyordu. Bu sözüyle o, Hıristiyanların Lübnan’a geri gönderileceğini kast ediyordu. Ben Alevilere ne yapacaksınız, diye sordum. Onlar hak ettikleri cezayı alacaklar, aklımdaki ifade bu değil, inanın bana eğer Esad değiştirilirse Suriye’de sıradaki rejimde aşırılık olmayacak, dedi.

Baştaki hatalar; her halükarda,  onun hükümetinin anti demokratik karakteri, yozlaşmışlığı, düşüş halindeki ekonomi sebebiyle öfkelenen halka hak ettiği gibi davranmayan Başkan Esad tarafından yapılıyordu.

Bunlar kesinlikle doğrudur ama bu hareketlere yabancı nüfuzu savaşın artmasında rol oynadı ve şayet bu durdurulmazsa, bölgede kızılca kıyamet kopacak.

Press TV: Bay Landau, son sözlerinizi duymak isteriz.

Landau: Bence problem gayrı meşruluk değildir. Bana göre haydut devlet itaat etmeyen devlettir ki Suriye kendisini itaat etmeyen İran ile bir hizaya koydu. Demek istediğim, bütün bu olan bitenden sonra Suriye insanlara Amerika Birleşik Devletleri için zulmetmeyi kabul ettiğinde, haydi söyleyelim,  Suriye rejimi artık Suudi rejiminden veya Bahreyn yahut bazı diğer Emirliklerden daha gayrı meşru olmayacak.

Serbest seçimleri mi kast ediyorum? Lütfen! Bölgede eşitlik diye bir şey olmadığından siz bu kriteri artık kullanamazsınız. Öyleyse şimdiki problem bu çatışmayı azaltmaktır ki bunun anlamı iki tarafın da çatışmayı durdurmasıdır. İki taraf da bunu deklare etmek zorunda, bu savaşın devamında bir gelecek yok. İsyancılar, Özgür Suriye Ordusu, bir tarafta ve Esad yönetimi masanın öbür tarafına oturmak zorunda ve Batı ile Rusya’dan bunu sağlamak için baskı gelmeli.

İki taraf bir araya gelmek ve bölgede artık silah olmayacağına dair anlaşmak, çatışmayı durdurmak zorunda. Aksi halde kızılca kıyamet kopacak ve bu tüm bölgeye yayılacak: Benim korkum budur.

medyaşafak