“Arap Baharı” teorisyeni Bernard Levy’nin Kürdistan referandumu hengâmesinde gizlenmesi

“Arap Baharı” teorisyeni Bernard Levy’nin Kürdistan referandumu hengâmesinde gizlenmesi
Birçok analist onu, bölgedeki ‘Arap Baharı’nın asli teorisyeni olarak görüyor. O, şu anda Irak’ta bulunuyor ve mevcut şartlarda orada bulunuyor olması sebepsiz olamaz. Bölgede yaşanan hassas gelişmelerin derinliğine kabaca bir göz attığımızda Bernard Henri’nin varlığını açıkça gözlemleyebiliyoruz. Afganistan’dan Sudan’a, Mısır’dan, Tunus ve Libya’ya, Bosna’dan Ukrayna’ya kadar o, her yerde vardı.

 

 

 

Mashreghnews

 

 

Büyük bir iddiayla söylenebilir ki son yıllarda karmaşa ve çatışmanın olduğu her yerde Bernard Henri Levy adlı şahsın ayak izi görülmüştür.

 

Birçok analist onu, bölgedeki ‘Arap Baharı'nın asli teorisyeni olarak görüyor. O, şu anda Irak'ta bulunuyor ve mevcut şartlarda orada bulunuyor olması sebepsiz olamaz.

 

Bölgede yaşanan hassas gelişmelerin derinliğine kabaca bir göz attığımızda Bernard Henri'nin varlığını açıkça gözlemleyebiliyoruz. Afganistan'dan Sudan'a, Mısır'dan, Tunus ve Libya'ya, Bosna'dan Ukrayna'ya kadar o, her yerde vardı.

 

Muammer Kaddafi'ye karşı isyan edenlerin odasında, Ahmed Şah Mesud'un yanında, Güney Sudan liderlerinin yanında, son olarak da Irak Kürdistan Bölgesi'nde referandum yapılacağı gün Barzani ailesiyle birlikte…

 

Bernard Henri Levy, kendini gururla bir Yahudi olarak tanıtıyor. 40 yılı aşkın düşünsel ve bilimsel çalışmaları, çeşitli konulardaki birçok kitabı ve yayımlanmış sayısız makaleleri bir yana onun çalışmalarını şu üç ana konuda incelemek mümkün:

 

1- İslam'ın siyasi ve fıkhi tezahürlerine tüm yönleriyle karşıtlık

 

2010 yılında İsrail'de yayımlanan Jerusalem Post gazetesi tarafından Yahudi dünyasının en etkili 45. siması olarak nitelenen ve yandaşları tarafından Fransa'nın günümüzdeki en büyük düşünürü olarak kabul edilen Levy, son kitaplarından birinde yani ‘'Yeni Barbarlığa Karşı, Sol'un Karanlık Çağı'' adlı kitabında İslamcılık hakkında nasıl düşündüğünü gösterdi.

 

Kitabı eleştirenlerin düşüncesine göre o, bu kitapta terörizmi, İslamcılığı ve Arap zihniyetini birbiriyle eşit görüyor ve bu şekilde emperyalist şiddetin sürmesine izah getiriyor. Bir başka deyişle Levy, Batı'nın sömürgesi veya nüfuzu altındaki Müslüman hakların direnişini şiddetle özetlemeye ve bunu akıl dışı göstermeye çalışıyor ve bunların ezilip sindirilmesini zorunlu görüyor.

 

Müslüman kadınların başörtüsünü onların insanlığını ortadan kaldırmaya dönük bir araç olarak gören Levy, kendisinin ideal İslam'ının Irak Kürdistan Bölgesi'nde hakim olduğunu ifade ediyor.

 

2- İsrail rejimine kayıtsız şartsız destek

 

1967'de 19 yaşında olan Bernard Henri Levy, Arap İsrail savaşının başladığını öğrendiğinde Paris'teki İsrail büyükelçiliğine gitti ve savaşa gitmeye hazır olduğunu söyledi. Fakat 6 günlük savaş, Levy'ye işgal altındaki Filistin topraklarına gitme fırsatı vermeyecek kadar kısa sürdü.

 

43 yıl sonra Levy, ‘'İsrail ordusundan daha demokratik bir ordu tanımadığını'' belirterek İsrail rejimine hala kopmaz bir bağla bağlı olduğunu gösterdi. Onun bu bağı İsrail rejiminin üst düzey liderleriyle yaptığı görüşmeleri yansıtan çok sayıda fotoğrafla da ortaya kondu.

 

3- İslam dünyasındaki kanlı karmaşalarda her zaman var oldu

 

Levy, ilk meşhur kitabını 1973'te ve Pakistan'ın, Bangladeş ve Pakistan diye ikiye bölünmesinden iki yıl sonra Bangladeş'te milliyetçilik hakkında yazdı. O zamandan bugüne kadar İslam dünyasındaki karışıklıklar konusunda görüş belirtmekle kalmadı, onların birçoğunda hazır da bulundu.

   

20. yüzyılın son on yılında Levy, Bosna'da bulundu. Sonra Afganistan'da boy gösterdi. Abdurreşid Dostum ve Ahmed Şah Mesud'la görüştü. Ayrılık talep ettiği dönemde Güney Sudan'da bulundu. 2008'de Rusya ile Gürcistan çatışması sırasında Gürcistan'daki Batı'nın piyonunu destekledi. 2011'de Arap ülkelerinde büyük olaylar bağladığında Bingazi'de Libyalı isyancılarla birlikte oldu. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı olan eski dostu Nikola Sarkozy'yi Libya'da askeri müdahaleyi desteklemesi için ikna etti. Aynı yıl uzun süre Suriye'ye askeri müdahale yapılmasının ve bu ülkedeki yönetimin devrilmesinin gerekliliğini açıklamaya çalıştı. 2014-2015 yıllarında Ukrayna'daki Rusya karşıtlarının durumunun takipçisi oldu. Bu yıl da sevdiği rolle yani bölge ülkelerinin bölünmesiyle ilgili film çekti.   

 

 

Çeviren: Hüseyin Mahir       

     

 

www.medyasafak.net